Bil ki, gözü haramdan sakınmak emrolunmuş bir gerçektir. Cenâb-ı Allâh buyuruyor ki: “Mü’min erkeklere söyle: Gözlerini (haramdan) sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu, kendileri için çok temiz (bir hareket)dir. Şüphesiz ki Allâh, (kullarının ne) yapacaklarından haberdardır.” (Nûr s:30)
Âyet-i Kerime’de (mü’minler için) te’dîb ve gözü bir takım şeylerden sakınmanın gerekliliğine dâir emir vardır. Yâni haram olan şeylerden sakınmak lazımdır. Ayrıca gözü harama kapamanın faydasına işaret edilmiştir. Kalb tezkiye ve temizliği… veya hayır ve ibâdeti çoğaltmak… Çünkü harama bakmakla bir kısım hayaller başlar ki insanı zikrullah tan alıkoyar, kalbin huzuru kaçar ve hafıza dağılır. Cenâb-ı Allâh buna işaretle buyuruyor ki: “Senin için hakkında bir bilgi hâsıl olmayan şey’in ardına düşme. Çünkü kulak, göz, kalb; bunların herbiri bundan mes’uldür.” (İsrâ s. 36)
Ayrıca harama bakmak, seni birçok yasak şeylere davet eder. Bu sebeple şeytan saptırmaya, kalbi vesveseyle doldurmaya fırsat ve yol bulmuş olur; şer ve günâh kapılarını açar.
Taberânî’nin Muâviye bin Cüneyde (r.a.)’den yaptığı rivayette Peygamber (s.a.v) buyurdular ki: “Üç  kimse var  ki kıyamet  günü  onların gözleri ateş görmeyecektir: Allâh (c.c.) yolunda uyumayan göz, Allâh (c.c.) korkusundan ağlayan göz, Allâh (c.c.)’nun haram kıldığı şeylerden sakınan göz.”
Abdullah bin Mesud (r.a.)’den rivayetle, bir Hadis-i Kutsi’de buyruluyor ki: “(Harama) bakmak, İblisin  zehirli  oklarından biridir.   Kim  onu   benim   korkumdan   terkederse. buna karşılık ona öyle bir îmân veririm ki onun tadını  kalbinde hisseder.” Ahmed bin Hanbel ve Beyhakî’nin Ebû Ümâme (r.a.)’den yaptığı rivayette, Peygamber (s.a.v.) buyurdular ki: “Her hangi bir müslüman, bir kadının güzelliğine (tesadüfen) baktıktan sonra gözünü ondan sakınırsa, Allâh (c.c.) onda öyle bir ibadet vücuda getirir ki onun tatlılığını kalbinde hisseder.”
(Huccetü’l İslâm İmâm-ı Gazâlî (rh.a.), Kimyâ-i Saâdet, 418-420.s.)