Göze sürülen sürme benzeri şeyler veya damlatılan herhangi bir şey orucu bozmaz. Boğazında, sürülen veya damlatılan şeyin tadını hissetmesinin oruca bir zararı yoktur. Zira bu, o şeyin kendisi değil, eseridir. Boğazında bir parça sürme veya damla bulan kişi, bunun ağız dışında bir yerden içeriye girdiğine hükmetmelidir. Zira gözden mideye bir menfez yoktur. Boğazda hissedilen duman ve tozda da kıyas orucun bozulmadığı şeklindedir. (Şemsu’l-Eimme es-Serahsî, el-Mebsût)
Hz. Âişe (r.anhâ)’dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Peygamber (s.a.v.) Efendimiz oruçlu iken kühl (sürme) kullanmıştır.” (İbn Mâce)
Zekât Uzakta Olan Fakirlere Verilebilir Mi?
Zekât, malın bulunduğu yerdeki fakirlere verilmelidir. Sene sonunda başka beldedeki fakirlere gönderilmesi mekruhtur. Ancak kendilerine gönderilecek kimseler, akrabadan olurlarsa veya malın bulunduğu yerdeki fakirlerden daha muhtaç olurlarsa, o zaman mekruh olmaz. Bununla beraber zekâtı daha senesi dolmadan başka bir beldeye göndermekte bir sakınca görülmemektedir. Bayramlarda ve diğer günlerde muhtaç olan hizmetçilere veya çocuklara veya bir sevinecek haber getiren fakir kimselere verilecek bahşişlerin zekât niyetiyle verilmesi caizdir. Verilen zekât, fakir tarafından veya fakir olan çocuğun veya delinin velisi veya vasisi tarafından teslim alınmadıkça, yerine gelmiş olmaz. Fakir olan bunamış kimsenin veya buluğ çağına yaklaşmış olan çocuğun veya paranın kıymetini bilip aldanmayacak bir yaşta bulunan çocuğun teslim alması da yeterlidir.
(Sualli-Cevaplı İslam Fıkhı, c.3, s.297-385)