Amerikalı tarihçi Michael H. Hart, dünyadaki en meşhur
20 bin kişiyi kabiliyetleri, mücadeleleri, icraatları ve muvaffakiyetleriyle
değerlendirmiş ve bu araştırmasını programladığı
bilgisayar ekranında, tarihin gelmiş geçmiş en büyük şahsiyeti
olarak Hz. Muhammed (s.a.v.)’in ismi belirmiş, bunu 1978
de yayınladığı kitabıyla ilan etmiştir. Türkçe’ye “Dünya Tarihin
Yön Veren En Etkin 100” adıyla tercüme edilen bu kitabını
yayınlamasından sonra bir gazetenin sorularını şöyle cevaplandırmıştır:
Soru: Kitabınızın yayınlanmasının üzerinden neredeyse
10 yıl geçti. “100 Ünlü Adam” kitabınızda birinci sırayı Hz.
Muhammed (s.a.v.)’e vermiştiniz, halâ bu görüşünüzde ısrarlı
mısınız?
Cevap: Bu, ünlülerin tespit ettiğim ilk listesi. Bu sayı çoğaltılırsa,
200-300 bine hatta daha fazlasına bile çıkartılsa,
Hz. Muhammed (s.a.v.)’in yeri gene en baştadır, değişmez!
Soru: Hz. Muhammed (s.a.v.) sizce niçin listenizin başında
yer aldı?
Cevap: Ben, ünlüleri incelemekte ve onları sıralamakta
bazı kriterler koydum. Bunlardan biri de, bu ünlülerin insanlık
tarihinde bıraktıkları geniş ve derinlemesine tesir ve bıraktığı
izdi. Koyduğum seçim kriterlerine göre, ünlülerin en başında
Hz. Muhammed (s.a.v.)’in yer almasının sebebi, onun hem
peygamberliğinde, hem dîni hem de dünyevî bakımdan fevkalade
başarılı olmasıdır. Beşeriyet ahlâkı, felsefî ve hukukî
olarak da İslâm’dan daha mükemmel bir dîn görmemiştir. Hz.
Muhammed (s.a.v.)’in vefâtından sonra da İslâm, dünyanın
doğusunda ve batısında yayılmaya devam etti. Dünyada şimdi
de birçok insan, kalpleriyle ve akıllarıyla İslâm’a yöneliyorlar.
Hz. Muhammed (s.a.v.)’in davet ettiği din, 14 yüzyıl önce
medeniyetin ve kültür merkezlerinin dışındaki bir bölgede
doğmuştu ve zor şartlar içinde yol aldı. Buna rağmen İslâm,
doğduğu yerden dünyanın her yönüne ulaşmağa yol buldu.
(Dünya Tarihine Yön Veren En Etkin “100”, Michael H. Hart, s. 25)