Sultan 2. Abdülhamid Hân, siyonizm tehlikesini çok iyi gören devlet adamıdır. Osmanlı tahtına çıkınca ilk icraatı, Filistin’in bütün topraklarını, sarayın (Osmanlı Hânedanının) mülkü hâline getirmek olmuştur. Böylece Filistin’de toprak satışı kesin olarak önlendi. Ayrıca Filistin’e, 33 senelik saltanatı esnasında tek bir Yahûdînin girmesine izin vermedi. Siyonizm teşkilâtının lideri Dr. Theodor Hertzel, birçok defa Saraya ve Babıâli’ye mektup yazdı. İngiltere’nin aracılığı ile Theodor Hertzel ve Haham Moşe Levi, Sultan Abdülhamîd Hân ile görüştüler. Dr. Theodor Hertzel, Sultan İkinci Abdülhamîd Hân’a şu teklifleri sundu:
Filistin’de altın para karşılığı toprak sattığı takdirde:
1. Yahûdîler, Osmanlının tüm borçlarını ödeyecek.
2. Osmanlı Devletine büyük mâlî yardımda bulunacaklar.
3. Sultan Abdülhamîd Hân’ın siyâsetini Avrupa’da destekleyecekler.
4. Yahûdîler, Osmanlı Devletinde inşâ edilecek savaş üslerinin parasını ödeyecekler.
5. Sultan Abdülhamîd Hân’a şahsı için büyük servet verecekler.
6. Filistin’de kurulacak büyük üniversitede aynı zamanda Türk talebeleri de okuyacak. Tahsil için Avrupa’ya gitmeye lüzum kalmayacak.
Tahsin Paşa’nın hâtıralarına göre, Sultan Abdülhamîd Hân bu teklifler karşısında çok hiddetlendi ve yüksek sesle: “Dünyânın bütün devletleri ayağıma gelse ve bütün hazînelerini kucağıma dökseler, size bir karış yer vermem. Ecdadımızın ve milletimizin kanıyla elde edilen bir vatan, para ile satılamaz!” demiştir. Bu teşebbüsün arkasında İngiltere ve meşhur banker Yahûdî asıllı Roçi de bulunuyordu. Tahttan indirildikten sonra, 1909’da, İkinci Meşrutiyet döneminde teşkil olunan Osmanlı hükümetinde, üç Yahûdî veya dönme bakan bulunuyordu. İttihat ve Terakki, azınlıkların da toprak satın alabileceğine dâir kânun çıkarttı. İttihat ve Terakki’nin ihânetlerinden biri de bu idi. Yahûdîler geniş topraklar alarak üzerlerine tapuladılar.
(Yeni Rehber Ansiklopedisi, c.1, s.88)