Evlilik, hakları yerine getirilmesi zor bir sünnettir. Bu zorluğun başında helâl kazanç gelir. Geçimin zorlaştığı bu zamanda helâl kazanç zor olup bu konuda çok dikkat etmek icap eder. Evli kimse, çoluk çocuğunun çobanı olduğundan, onları haramdan koruyup helâlinden yedirip içirmekle görevlidir.
Tahrim sûresi 6. âyette, “Ey îman edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu ateşten koruyunuz”buyuruluyor. Zorluklarına rağmen, evliliğin birçok faydaları vardır. Bunlardan birisi berekettir. Kur’ân-ı Kerim’de evlenecekler hakkında şöyle buyuruluyor: “Eğer fakir iseler Allah lütuf ve keremiyle onları zengin eder.” (Nur s. 32)
Evlenmenin sevabı çok olup evlenmekle insanın dini korunur ve ahlâkı güzelleşir. Şehveti haramla gidermek nasıl kalbi karartıyorsa, evlenerek helâl yolla gidermek de kalbi parlatır. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyorlar: “Mü’min bir kadının kocasına itaati, yetmiş sıddıkın ameli gibidir. Fâcire (kötü, huysuz) isyânkâr bir kadının isyânı ise yetmiş fâcirin (günahkârın) günahı gibidir.” “Kadının cihadı kocasıyla iyi geçinmektir.”
Peygamberimiz (s.a.v.) zamanında, bir kadın kocası eve gelince “Hoş geldin evimin efendisi” diye karşılar, sırtından elbisesini çıkarır, ayakkabılarını çözerdi. Kocasını üzüntülü görse, “Neye üzülüyorsun? Ahiretin için üzülüyorsan Allah üzüntünü artırsın, dünyan için üzülüyorsan Allah üzüntünü alsın” derdi. Peygamberimiz (s.a.v.) o kadının kocasına, “Hanımına benden selam söyle ve kendisinin yarı şehit sevabına kavuştuğunu haber ver” buyurdu.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v), Hz. Ali (r.a) ile Hz.Fâtıma (r.a)’ı evlendirirken “Kızım Fâtıma sen Ali’ye cariye gibi ol. Ya Ali sen de Fâtıma’ya köle gibi ol” buyurmuşlardır. Karı koca ilişkilerinde bunun şiar edinilmesi gerekir. Bütün bunların hepsi Allah (c.c.) ve Resûlü (s.a.v)’in çizdikleri hudutlar dâhilinde anlaşılmalıdır.
Tahrim sûresi 6. âyette, “Ey îman edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu ateşten koruyunuz”buyuruluyor. Zorluklarına rağmen, evliliğin birçok faydaları vardır. Bunlardan birisi berekettir. Kur’ân-ı Kerim’de evlenecekler hakkında şöyle buyuruluyor: “Eğer fakir iseler Allah lütuf ve keremiyle onları zengin eder.” (Nur s. 32)
Evlenmenin sevabı çok olup evlenmekle insanın dini korunur ve ahlâkı güzelleşir. Şehveti haramla gidermek nasıl kalbi karartıyorsa, evlenerek helâl yolla gidermek de kalbi parlatır. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyorlar: “Mü’min bir kadının kocasına itaati, yetmiş sıddıkın ameli gibidir. Fâcire (kötü, huysuz) isyânkâr bir kadının isyânı ise yetmiş fâcirin (günahkârın) günahı gibidir.” “Kadının cihadı kocasıyla iyi geçinmektir.”
Peygamberimiz (s.a.v.) zamanında, bir kadın kocası eve gelince “Hoş geldin evimin efendisi” diye karşılar, sırtından elbisesini çıkarır, ayakkabılarını çözerdi. Kocasını üzüntülü görse, “Neye üzülüyorsun? Ahiretin için üzülüyorsan Allah üzüntünü artırsın, dünyan için üzülüyorsan Allah üzüntünü alsın” derdi. Peygamberimiz (s.a.v.) o kadının kocasına, “Hanımına benden selam söyle ve kendisinin yarı şehit sevabına kavuştuğunu haber ver” buyurdu.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v), Hz. Ali (r.a) ile Hz.Fâtıma (r.a)’ı evlendirirken “Kızım Fâtıma sen Ali’ye cariye gibi ol. Ya Ali sen de Fâtıma’ya köle gibi ol” buyurmuşlardır. Karı koca ilişkilerinde bunun şiar edinilmesi gerekir. Bütün bunların hepsi Allah (c.c.) ve Resûlü (s.a.v)’in çizdikleri hudutlar dâhilinde anlaşılmalıdır.
(Allâme Es-seyh Alâüddin Abidîn, Üç Boyutuyla İslâm, s.789)
4 Şaban 1438, Mevlâna Takvimi