Mülkün gerçek sahibi olan! Dilediğini, memleketinde istediği gibi yürüten demektir: İstediği zaman var eder, istediğinde yok eder, istediğinde bırakır.
Mülk’ün buradaki anlamı, memlekettir. Malik ise tastamam bir kudrete sahip olan manasınadır. Varlık âleminin bütünü tek bir memlekettir. O ise bu memleketin (ülkenin) sahibi…
Varlık âleminin tek bir memleket sayılması, içinde bulunan varlıkların birbirlerine bağlı olmasından ileri gelmektedir. Bunlar, bir bakıma her ne kadar çok görünürlerse de diğer yönden bir sayılırlar. Tıpkı insan gibi. İnsan hakikatin bir memleketidir. Lâkin bu memleket bir çok âzâdan teşekkül etmektedir. Bu azalar birbirlerine yardım ediyorlar ki, insan hakikatinin istekleri yerine gelsin. İşte bütün âlem de tek bir şahıs gibidir. Alemin eczası, tek bir gaye için birbirlerine yardımcı olan o şahsın azaları gibidir.
Allah (c.c.)’ün ihsânı, bütün alemde tam manası ile gerçekleşsin diye bu alem devamlı surette birbirlerine yardım etmekte, diğerlerini tamamlamaktadırlar. Bütün âlemin yeknesak oluşu aynı nizam ve intizam içinde bulunuşu itibarı ile tek bir ülke sayılmıştır. Bu ülkenin sahibi de hiç şüphe yok ki, yalnız ve yalnız: o Allah’tır.
Kulun ülkesine gelince, onun ülkesi, bedenidir. O, gerek kalbine ve gerek diğer âzâlarına söz geçirebilirse, kendisine verilen kudret nispetinde, kendi ülkesinin sahibi olur..
a) “Yâ Mâlikül Mülk” ism-i şerifini günde 100 defa okuyanın kalbi üzüntü, sıkıntı ve yaramaz fikirlerden arınır, helal mal ile zenginliğe kavuşur.
b) Günde 100 defa “Yâ Mâlikül Mülk, Yâ Zülcelâli ve’l ikram” ism-i şeriflerini okuyan zengin olur.
(İmâm Gazâli, Esma-i Hüsna Şerhi)