“Allâh. O’ndan başka ilâh yoktur. Diridir (Hay), kaimdir (Kayyûm=Yarattıklarını koruyup idare eden, işlerini düzenleyendir)” (Bakara s. 255)
Hayy, her yönleriyle tam bir hayata sahip olan demektir. İşitme, görme, güçlü ve irade sahibi olmanın yanında diğer zâti sıfatlara da sahip olan ve eksiksiz bir hayatın bütün anlamlarını kendinde toplayan kimsedir.
Hayat sahibi olmak, bütün kemâl sıfatlara sahip olmayı zorunlu kılar.
Kul, Allâhın bütün fiilî sıfatlarını kapsayan Kayyûm ismini tanıdığında, her şeyin O’nun desteği ile ayakta kaldığını, varlığını devam ettirdiğini, her canlıyı O’nun hayatta tuttuğunu ve koruduğunu görür. Allâh Teâlâ’nın kimseye muhtaç olmadan yalnız başına kâim olduğunu, O’nun dışındaki bütün varlıkların ancak O’nunla var olabildiklerini, varlıklarını devam ettirdiklerini, O’nun her şeyi düzenleyip idare ettiğini, kimini üstün tutup kimini alçalttığını, iyilik edenlere sevap kötülük edenlere de azâb ulaştırdığını müşahede eder.
Allâh’ın kâim olmakla asla uyumadığını, zâten uyumanın O’na yakışmayacağını, herkese adil davrandığını, kimine bol kimine az rızık verdiğini, asla şaşırmadığını, unutmadığını ve yanılmadığını anlar.
Sâliklerin (Allâh yolunda yürüyenlerin) tecrübe edip kabul ettiklerine göre, “Yâ Hayyu yâ Kayyûm, lâ ilâhe illâ ente / Ey diri ve kâim olan! Senden başka ilâh yoktur” duâsını okuyan ve bunu tekrarlayan kimsenin kalbi ve aklı dirilir.
El-Esmâü’l-hüsnâ ile ibâdet etmenin, onunla duâ etmenin kıymetini bilen, emir, yaratılış ve kulun istek ve ihtiyaçları arasındaki gizli ilişkiyi fark eden, bunun gerçekliğini  daha iyi kavrar. Bilinmelidir ki, her istek ve ihtiyaç, kendisine uygun olan üslup ve duâlarla istenir. Kur’ân ve hadîslerdeki duâları incelersek, bunun böyle olduğunu görürüz.
(Teysiru’l-kerîmi’r-rahmân, c.1 s.151; Bedâiu’l-fevâid, c.2 s.332.)