Gaffâr: Günâhları tekrar tekrar, çokça bağışlayan anlamına gelmektedir.
Cenâb-ı Hakk buyuruyor ki: “Hakîkaten Allâh çok bağışla­yıcı ve mağfiret edicidir.” (Hacc s. 60) “Gerçekten ben, tevbe eden, inanan, sâlih amellerde bulunup sonra da doğru yo­la erişen kimseyi şüphesiz bağışlayıcıyım.” (Tâ-hâ s. 82) “De ki: “Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Al­lâh’ın rahmetinden umûdunuzu kesmeyin. Doğrusu Allâh günâhların hepsini bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, mer­hametlidir.” (Zümer s. 53)
Günâhları çok örten, mağfireti çok olan, kullarının günâhla­rını pek çok bağışlayan.
Gaffâr, kulların günâhlarını örtmede mübâlağa edendir. Öy­le ki, bu günâhları ne dünyâda ne de âhirette ortaya çıkarmaz. Mü’min, tevbe ve mağfiret ile ilgili olarak dâimâ korku ile ümîd arasında bulunmalıdır. Müslümân, ne kadar ibâdet ederse etsin, Allâh’ın azâbından güven içerisinde olamaz; ne kadar günâhkâr olursa olsun Allâh’ın mağfiretinden ve bağışlamasından ümîdini kesemez. Bundan dolayıdır ki; vitir namâzının son rek‘atında okunması vâcib olan kunut duâları sonunda “Ya Rabb; rahmeti­ni umar, azâbından korkarız” diye duâ edilmektedir.
“Allâh’ın rahmetinden ümîd kesmeyin.” Bu âyetin, Kur’ân’da en ümîd verici âyet olduğu söylenir. Hz. Ebû Hürey-re (r.a.) anlatıyor: “Resûlullah (s.a.v.) Rabbinden naklen buyu­rurlar ki: “Bir kul günâh işledi ve: “Ya Rabbi günâhımı af­fet!” dedi. Hakk Te‘âlâ da: “Kulum bir günâh işledi; arka­dan bildi ki günâhları affeden veyâ günâh sebebiyle cezâ-landıran bir Rabbi vardır.” Sonra kul dönüp tekrar günâh işler ve: “Ey Rabbim günâhımı affet!” der. Allâhü Te‘âlâ Hazretleri de: “Kulum bir günâh işledi ve bildi ki, günâhı af­feden veyâ günâh sebebiyle cezâlandıran bir Rabbi vardır.” Sonra kul dönüp tekrar günâh işler ve: “Ey Rabbim beni af-feyle!” der. Allâhü Te‘âlâ da: “Kulum günâh işledi ve bildi ki, günâhı affeden veyâ günâh sebebiyle muâhaze eden bir Rabbi olduğunu bildi. Dilediğini yap, ben seni affettim!” (Buhârî)
(Hakk Dîni Kur’an Dili, Zümer Sûresi)