Esirgeyen, bağışlayan, engin merhamet sahibi, dünyada kendisine inanıp emirlerine uygun bir şekilde yaşayanları âhirette ebedî nimetlerle mükâfatlandıracak olan.
Er-Rahmân’ın bütün varlıkları kapsayan rahmetinin sağladığı imkânları, O’nun rızasına uygun şekilde kullananlar, Allah’ın Er-Rahîm isminin ifade ettiği ilâhî rahmete de mazhar olabileceklerdir. İnsan dışındaki bütün varlıklar, ulûhiyyetin kendilerine bahşettiği imkânlardan sadece belirli sınırlar içinde yararlanabilirken, bu fıtrî nimetleri terakki ettirme, arttırma ve ebedileştirme imkânı, kendisine irade verilmek suretiyle, sadece insana bahşedilmiştir.
Er-Rahîm ism-i şerifi bulunmaz, tükenmez, sonu gelmez bir hazinedir ki, âhirette mü’minlere, takva ve verâ ehline akla ve hayâle gelmez nimetler sunacaktır.
Cihanın en cömert, en zengin insanları bir araya gelse, bütün servetlerini hayır yoluna dökse, beşerin eteğine ırmaklar gibi altınlar akıtsa, nihâyet bunların servetlerinin ve zenginliklerinin sonu gelecektir. Allâhu Teâlâ’nın rahmetinin yanında bu dünya dolu servet belki bir damla bile tutmayacaktır. Bir düşününüz ki, binlerce senedir hiç eksilmeden, bir lâhza ara vermeden Allah’ın rahmeti, mahlûkatı üzerine inmektedir. Ahiretteki rahmeti ise akılların alamayacağı kadar büyüktür… Gönülden, tam bir ihlâsla ömründe bir kere “Lâ ilahe illallah Muhammedün Resûlüllah” diyen bir kimse, günahı olsa bile Allah’ın rahmetiyle Cennete dahil olacaktır. İşte bu, Er-Rahîm isminin bir tecellîsidir. Er – Rahim ism-i şerifini hergün 100 kere zikre devam eden kimsenin kalbi yumuşar, incelir. Şefkat sahibi olur.
(Prof. Dr. Metin Yurdagür, Âyet ve Hadislerde Esma-i Hüsna)