Muhammed Esad Erbilî hazretleri, 1264/(1848) senesinde Kerkük sancağına bağlı Erbil kasabasında dünyaya teşrif buyurmuşlardır. Baba ve annesi tarafından seyyiddir. Babası Erbil’de bulunan “Hâlidî Tekkesi” şeyhi Muhammed Said Efendidir.
Şeyh Muhammed Esad efendinin (k.s.) çocukluk demleri, doğduğu yer olan Erbil’de geçmiştir. Zamanının usûlüne göre ilim tahsil eden Esad Efendi (k.s.), gayet zekî, hızlı kavrayışlı ve ilahî aşk yoluna girmiş bir zât olduğundan, Allah vergisi kâbiliyetlerinin de tesiriyle, az vakitte ilmî ve irfanî keşifleri günden güne armıştır. Arapça ve Farsçanın edebî inceliklerine tam mânâsıyla vâkıf olan Erbilî hazretleri, tefsir ve hadiste de ihtisas sâhibi olduğundan; özellikle ilim ehlinin çok rağbet ettiği bir kimse olmuşlardır.
Zahiri ilimlerdeki tahsilini 23 yaşında iken   1870 senesi Erbil ve Deyr’de ikmal edip icazetname aldıktan sonra, H:
1875 senesinde, mânevî bir işaretle Nakşî meşâyihinden Taha’l Hariri Hazretlerine intisab ederek, bâtın ilimlerinde de büyük bir başarı elde etmiş, üstadının himmet ve teveccühüne mazhar olmuştur. Bir sene içinde seyr-u sülûkunu ikmal ile, icâzet alıp, 29 yaşında mutlak halîfe olarak irşada mezun olmuştur.
Es’ad Ebrili hazretleri İstanbul’a geldiğinde, hâli herkesi etkilemiştir. Nakşibendî yolunda sohbet esas olduğundan, Cuma günleri zikirden evvel ve sonra hikmet, edeb, tarikat neş’esi, esrar-ı aşk ve muhabbetten uzun uzadıya bahseden sohbetler yapmışlardır. Sohbetlerine katılanlardan ön yargı ve taassup sâhibi bazı kimseler, sohbetlere katıldıkça o düşüncelerinden vazgeçerler, “Bu iş bizim bildiğimiz gibi değilmiş düşüncesiyle yanından ayrılmışlardır. Şeyh Esad Erbilî hazretlerinin kadr-ü kıymetini takdir eden Sultan Abdülhamid Han, kendisini Meclis-i Meşâyih âzâlığına getirmiştir.
(Hüseyin Vassaf Efendi, Sefine-i Evliya)