Başı açık namaz kılmak mekrûh olduğu gibi yemekte, helâda ve uyurken de  başı kapatmak sünnettir.

Yemek yerken insanın vücudunda dolaşan kanın önemli bir kısmı mideye yönelmekte ve dolayısı ile beyine giden kan miktarı azalmaktadır (Yemeğin sonuna doğru ve yemekten sonra uykumuzun gelmesinin sebebi budur). Yemek esnasında başımıza takke takılmasıyla sıcak tutulması beyin damarlarını genişleterek azalan beyinin kanlanması arttırılmış oluyor. Böylece beynimizin yemekte de normal çalışması sağlanmış oluyor.

İnsan tuvalette iken büyük ve küçük tuvaletini yaparken genelde en az bir kez olsun ıkınma ihtiyacı duyar. Ikınma esnasında vücudumuzdaki “vagal tonus” artışı olur ve bu sinir sisteminin faaliyetinin artması ile kalp hızı yavaşlar, dolayısı ile kalbin beyine pompaladığı kan miktarı azalır, beyin kanlanmasının azalması da kişinin bayılmasına sebep olur. Tuvalette iken oluşan bayılma ve ölümlerin büyük bir kısmı bu sebepten olmaktadır. Ikınma esnasında başımızda bir takkenin olması, başımızı sıcak tutmakta ve böylece beyin damarlarımızı genişleterek beynin kanlanmasını arttırmaktadır. Bu da kişinin bayılmasına engel olmaktadır.

Uyumak için sıcacık yatağımıza girdiğimizde, başımız yorganın dışında bu sıcaklıktan mahrum kalır. Başın, vücudun örtü altındaki diğer bölgelere göre daha soğuk olması beynin kanlanmasını azaltacaktır. Çünkü, vücudun daha çok ısınan bölümlerindeki damarlar genişleyerek daha fazla kanın oralara gitmesine sebep olacaktır. Beynin kanlanmasının azalmasına bağlı olarak oksijenlemesi de azalacak ve uyku bozukluklarına, sabahları yorgun kalkılmasına, depresyona, sebep olabilecektir. Uyurken takke takmak bunlara mani olacaktır.

Bunun gibi bütün sünnet, vacip, farzlara uyulduğunda ve haramlardan kaçınıldığında vücudumuzun neler kazanacağını düşünelim…

(Prof. Dr. Mesut Başak, Kardelen Dergisi, 99. Sayı)