Resûlullah (s.a.v.)’den sonra en üstün insan Hz. Ebu Bekir’dir (r.a.) deyip halifeliğini meşru sayacak. Ebu Be­kir (RA) den sonra insanların en üstünü sırasıyla Hz Ömer (RA), Hz. Osman (RA), Hz. Ali (RA) olduğunu ikrar eyleyecek Ashab-ı kiram aleyhlerinde bulunmayacak, gıybetlerini yapmayacak, insanlarınkine benze­mekle birlikte Allah (c.c.)’ın kötü işlere kızıp, iyi davra­nışlardan hoşnut kaldığına inanacak. Mahiyetini korumaksızın Allah(c.c.)’ın -Cennet’te- görüleceğini kabulle­necek. Peygamber (A.S.)’lerin mertebelerinin velilerin derecelerinden daha üstün ve yüksek olduğunu benim­seyecek. Evliya kerametlerini inkâr etmeyecek. Allah (c.c.)’ın, adaleti neticesi, salihleri bedbaht, fazlu keremi sonucu da kötü kişileri bahtiyar yapacağına inanacak. Bilecek ki kafirlerin akılları, Peygamber (A.S.) ve mü’minlerin akıllarından geridir. Allah (c.c.)’ın ezelden ebede kadar her an bir şeyler yarattığını, bu durumda bir değişiklik olmadığını bilecek. Allah (c.c.) ilim ve kudret sahibi olduğuna inanacak. Günahkâr mü’minle­rin, günahları nisbetinde Cehennem’de azap göreceklerini bilecek. Halk hikmetini kavrasın-kavramasın hayır olsun şer olsun, Allah (c.c.) dilediğini yaptığını, dileye­ceğini de işleyeceğine inanacak, inanacak ki Kur’an-ı Kerim Allah (c.c.)’ın kelamıdır, yaratılmamıştır, imanın “mecazî” değil, hakiki bir manada kullanıldığını bilecek. Bilecek ki başkalarının hakkına tecavüz eden biri, helal­lik almadan ölürse, Allah (c.c.) Kıyamet günü onun iyi amellerinden alarak hak sahibine verir.
(Hakim Semerkandi-Sevad ül-A’zam Sh. 7-8)