Düşünen İnsanlar için İbretler
Düşünen İnsanlar için İbretler başlıklı yazımızı istifadenize sunuyoruz.
Âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “Muhakkak ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeylerle denizlerde akıp giden gemilerde, Allâhü Teâlâ’nın gökten indirip de kendisiyle, ölümünden sonra yeryüzünü dirilttiği suda, orada her türlü canlıyı yaratıp yaymasında, yer ile gök arasında boyun eğmiş rüzgâr ve bulutları evirip çevirmesinde düşünen insanlar için nice âyetler vardır.” (Bakara s. 164)
İbn Cerir (r.âleyh), bu âyetin sebeb-i nüzûlü olarak Atâ (r.âleyh)’den şunu zikretmiştir: “Hz. Peygamber (s.a.v.) Medine’ye geldiğinde, “İlâhınız tek bir İlâh’tır” âyeti nâzil oldu. Bunun üzerine Mekke’deki Kureyş kâfirleri, “Bütün İnsanlara tek bir ilâh nasıl yetiyor?” dediler. Bu sebepten dolayı Cenâb-ı Allâh bu âyeti indirdi.”
Kureyşliler yahudilere şöyle bir soru sordular: “Hz. Musa (a.s.)’nın size getirdiği âyetlerden bize bahsedin.” Yahudiler de onlara, Hz. Musa (a.s)’ın mucizesi olarak, asâ ve yed-i beyzâ (Beyaz, parlayan el) mucizelerini anlattılar. Kureyşliler, hristiyanlara da Hz. İsâ (a.s)’ın mucizelerini sordular. Onlar, Hz. İsâ (a.s.)’ın anadan doğma körleri ve alaca hastalığını iyileştirme ile ölüleri diriltme mucizelerini anlattılar. Bunun üzerine Kureyşliler, Hz. Peygamber (s.a.v.)’e, “Allâh (c.c.)’a Safâ tepesini, bizim için altın kılması için duâ et de, sana yakînî olarak inanalım ve düşmanımıza karşı gücümüz artsın” dediler. Hz. Peygamber (s.a.v.), bundan dolayı, bunu Râbbinden isteyince, Allâhü Teâlâ O (s.a.v.)’e,“Kureyşlilere bunu vereceğini, fakat eğer onlar buna rağmen tekzîbe düşerlerse, hiç kimseye yapmadığı bir şekilde onlara azâb edeceğini” bildirdi. Bunun üzerine, Hz. Peygamber (s.a.v.): “Beni ve kavmimi helâk etme. Ben onları günbegün İslâm’a davet ederim” dedi. İşte bu sebeble Allâhü Teâlâ bu âyeti, “Eğer onlar yakinî inançları artsın diye Safâ tepesini onlar için altın kılmamı istiyorlarsa, bilsinler ki gökleri, yeri ve âyette geçen diğer varlıkları yaratmak yakinî imanı artırma bakımından daha büyüktür” diye açıklamak için indirmiştir.
(Fahruddîn Er-Râzî, Tefsîr-i Kebîr Mefâtîhu’l-Ğayb, c.4, s.139-140)