Âlimlerin çoğunluğunun görüşüne göre duâ etmek
müstâhabdır. Allâhü Te‘âlâ şöyle buyurmuştur: “Rabbiniz buyurdu
ki, bana duâ edip isteyin, kabul edip size vereyim.”
İmâm Ebû Hamîd el-Gazalî, İhya’sında şöyle demiştir:
Duânın edepleri ondur.
1. Arefe gününü, ramazan ayını ve cuma gününü, gecenin
son üçte birini ve seher vakitlerini, şerefli zamânlar oldukları
için gözetleyip seçmektir.
2. Bazı halleri fırsat bilip o hallerde duâ etmektir. Secde
hâlinde, orduların karşılaşması zamânında, yağmur yağarken,
namâz ikâmetinde ve ondan sonra duâ etmek gibi…
3. Kıbleye yönelmek, iki eli kaldırmak ve duâ sonunda elleri
yüze sürmek.
4. Gizli ve aşikâr arasında sesi alçak tutmak.
5. Taşkınlık haline dönüşen zorlama davranışlar yapmamaktır.
En iyisi, Peygamber (s.a.v.) ve Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.)’den
nakledilen duâları yapmaktır. Herkes güzel duâ yapamayacağı
için, taşkınlığa düşmesinden korkulur.
6. Yalvarmak, iç huzuru duymak ve korkmaktır.
7. Kesinlikle istemek ve duânın kabul edildiğine inanmak,
isteğinin kabulünü doğrulamak. Süfyan İbn-i Uyeyne (Allâh ona
rahmet etsin) şöyle demiştir: Sizden hiç birinizi, günahı, duâ
etmekten asla alıkoymasın; çünkü Allâhü Te‘âlâ mahlûkatın
en kötüsü olan İblis’in: “Rabbim, insanlar dirilecekleri güne
(kıyâmete) kadar bana mühlet ver”. Allâh buyurdu: “Sen mühlet
verilenlerdensin.” duâsını kabul etmiştir.
8. Duâda ısrar etmek ve üç defa tekrarlamaktır. Duânın kabulünü
acele istememektir.
9. Allâhü Te‘âlâ’nın ismini anarak duâya başlamaktır. Allâhü
Te‘âlâ’ya hamd ve senâda bulunduktan sonra Peygamber
(s.a.v.)’e salât getirmek ve yine böyle başlangıçta olduğu gibi
aynen duâyı tamamlamak.
10. Bu en önemlisidir ve duânın kabul edilmesinde esas
ve asıl olandır. O da tevbe etmek, zulmü terk etmek ve Allâhü
Te‘âlâ’ya yönelmektir.
(İmâm Nevevi, Duâlar ve Zikirler)