Takvâ, gayba imân, namaz ve infâk, Hulefâ-i Râşidin’in yani Efendimiz (s.a.v.)’in sohbetiyle irşâd olmuş ve halkı irşâd eden dört büyük halifenin sıfatıdır.

Takvâ, Hz. Ebû Bekir (r.a.)’in sıfatır. Onun için Cenâb-ı Allâh şöyle buyurdu: “Ve her kim malını hayır için verir ve takvâ sahibi olursa, korunursa ve en güzel olanı, şehâdet kelimesini tasdik ederse, doğrularsa; biz onu en kolay yola muvaffâk kılacağız.” (Leyl s. 5-7)

Gayba imân, Ömer Faruk (r.a.)’in sıfatıdır. Onun için Cenâb-ı Allâh, şöyle buyurdu: “Ey (Şanlı) Peygamber! Sana Allâh kâfidir ve sana tâbi olan müminler sana yetişirler.” (Enfâl s. 64) Namaz kılmak, Hz. Osman-ı Zinnureyn (r.a.)’in sıfatıdır. “Yoksa o, gece saatlerinde kalkan, secdeye kapanıp kıyâm durarak daima vazifesini yapan, ahireti sayar ve Râbbinin râhmetini umar kimse gibi olur mu? De ki: “Hiç bilenlerle bilmezler müsâvî olur mu?” Ancak temiz akıllı olanlar anlar!” (Zümer s. 9)

İnfâk, Hz. Ali Mürtazâ (r.a.)’in sıfatıdır. Cenâb-ı Allâh, Hz. Ali (k.v.) hakkında şöyle buyurdu:

“Mallarını gece ve gündüz, gizli ve aşikâr hayra sarfeden kimseler, işte onların Râblerinin yanında ecirleri sırf kendilerinindir ve onlara bir korku yoktur ve mahzun olacak değildir.” (Bakara s. 274)

Tasavvuf ehline göre, sehâvet, infâkın ilk mertebesidir. Sonra cömertlik gelir. Sonra îsâr gelir. Kimi, malının bazısını verir ve bazısını da alıkoyarsa o sâhî, sehâvet sahibidir. Kim malının çoğunu verir ve kendisi için az bir şey bırakırsa o kişi cömerttir. Kim zarurete katlanan, başkasını kendisine tercih edip malını tamamen dağıtan kişi ise, îsâr sahibidir. İnfâkta bunların hepsinin çok fazîletleri vardır.

(İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyân Tefsiri, c.1, s.160-161)

Bir Yorum Bırak