Dinimizde Erkek ve Kadının Mesuliyeti

Dinimizde Erkek ve Kadının Mesuliyeti. Kadın ve erkek tüm insanoğlu yaratılışta eşittir. Kadın ve erkeğe sorumlulukları Allah-ü Teala vermiş ve bunun sonucunda kadın ve erkeğin toplum içerisindeki görevlerini belirlenmiştir.

Dînimiz, kadın-erkek bütün insanların yaratılışta eşit olduğunu ilan ederek; kadını, insanlık şeref ve haysiyetine, gerçek benliğine ve kişiliğine kavuşturmuştur. Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurulur:

“Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Sizi, sırf birbirinizle tanışmanız için büyük büyük cemiyetlere, küçük küçük kabilelere ayırdık. Şüphesiz ki, sizin Allâh (c.c.) nezdinde en şerefliniz takvâca en ileride olanınızdır.”

Kur’ân-ı Kerîm, kadın ile erkek arasında kulluk bakımından ayırım yapmamakta, her ikisine de aynı hak ve sorumlulukları yüklemektedir. Bununla ilgili olarak âyet-i kerîmede: “Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, tâate devam eden erkekler ve tâate devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevâzî erkekler ve mütevâzî kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allâh (c.c.)’u çok zikreden erkekler ve kadınlar var ya; işte Allâh (c.c.), bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfât hazırlamıştır.” (Ahzâb s. 35) buyurulur.

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz de: “Kadın-erkek bütün insanlar, tarak dişleri gibi birbirlerine eşittirler.” buyurmuştur.

Bununla beraber Cenâb-ı Hâkk, erkek ve kadına farklı husûsiyetler ve meziyetler vermiş ve onların toplum içindeki mevkîlerini de farklı kılmıştır. Haklar ve mes’ûliyetler, bu farklı husûsiyetlere göre tanzîm edilmiştir. Erkek ve kadın, aynı zamanda birbirlerinden farklı, güzel kabiliyetlerle donatılmıştır.

(Âsım Uysal, Kadın İlmihâli, s.47)