Enes bin Malik (r.a.) demişdir ki:
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, benim süt teyzem olan Melîha
kızı Ümm-i Haram (r.anhâ)’yı Küba’da ziyarete geldi. Çünkü Ümm-i
Haram, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in dedesi Abdûlmuttalib’in
anası “Selmâ” tarafından akrabası ve süt yö-nünden de mahremi
idi.
Ümm-i Haram (r.anhâ), Peygamberimiz (s.a.v.)’e yemek verdi.
Sonra Resûlullâh (s.a.v.) orada bir müddet uyudular. Der-ken
gülümseyerek uyandılar. Ümm-i Haram (r.anhâ):
“Yâ Resûlallâh (s.a.v.)! Seni ne güldürüyor?” diye sordu.
Resûlullâh (sav): “Rüyamda bana ümmetimden bir kısım
mücâhidlerin şu gök denizin yâni Akdeniz’in ortasında
pâdişâhların tahtlarında kuruldukları gibi gemilere kemâl-i
ihtişamla binerek deniz harbine gitdikleri gösterildi de gü-
lüyorum.” diye buyurdular.
Ümm-i Haram (r.anhâ):
“Yâ Resûlallâh (s.a.v), beni de o gazilerden kılması için Allah’a
duâ buyurunuz.” diye ricada bulundu. Resûlullâh (s.a.v.) de öylece
duada bulundu. Sonra Peygamber (s.a.v.) Efendimiz yine uyudu ve
gülümseyerek uyandı. Ümm-i Haram (r.anhâ) yine sordu. Resûl-i
Ekrem (s.a.v.) buyurdular ki:
“Ümmetimden bir kısım mücâhidlerin, pâdişâhların
tahtlarına kuruldukları gibi kara nakliyelerine kurulup, deb-
debeli (gösterişli) bir kuvvet-i külliye ile Allah (c.c.) uğrunda
Kayserin şehri olan Kostantiniyye’ye gazaya gittikleri
gösterildi.” buyurdular.
Ümm-i Haram (r.anhâ):
“Yâ Resûlallâh (s.a.v.)! Beni o Kostantıniyye (istanbul)
gazilerinden kılması için Allah’a duâ buyurunuz.” diye rica etti.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz de:
“Hayır sen önce deniz gâzilerindensin.” buyurdular.
Enes (r.a.) diyor ki: “Ümm-i Haram Hicrî28 senesinde K ıb-rıs
Gazâsı’nda Kıbrıs Adası’na denizden çıktığı sırada bindi-rildiği
katırdan düşerek gaza yolunda şehîd olmuştur.” Kabr-i Şerîf’i şimdi
Kıbrıs’ta “Mer’e-i Sâliha ve Hâla Sultân” nâmıyla an ılmaktadır.
Not:Sahâbe serisinin bir sonraki yazısı 5 Kasımdadır.
(Hz Mahmûd Sâmî Ramazânoğlu (k.s.), Ashâb-ı Kiram, 1.c, 88.s.)