Bazı kimseler cinlerin arlığını inkâr ettikleri halde müslüman olduklarını iddia ediyorlar… İslâm itikâdında cinlerin varlığına da inanmak şarttır. Zira cinler hakkında âyet-i kerime ve hadisi şerifler vardır. Hatta Kur’ân-ı Kerim’de bir sûrenin adı da Cin süresidir. Cinlerin varlığını inkâr etmek “Ben, cinlere inanmıyorum” demek küfürdür.
Âyet-i Kerime: “Doğrusu biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murad edildi, yoksa Rabb’leri onlara bir hayır mı diledi? Doğrusu bizler; bizden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Biz çeşitli yollara ayrılmışız.” (Cin s. 10-11).
Efendimiz Peygamberimiz (s.a.v.) cinlere de peygamber olarak gönderilmiştir. Onların da insanlar gibi, kimileri iman etmiş, O (s.a.v.)’e uymuşlar, kimileri de peygamberliğini inkâr edip, O (s.a.v.)’e isyan etmişlerdir. Cinler de, insanlar gibi, kimileri kibirlerinden ve haddi aşmalarından kâfir olmuş, kimileri de cehâletten kâfir kalmışlardır. Cinlerin varlığına inanmak imânın gereklerindendir.
Gerek yukarıdaki ayetler olsun, gerekse şu ayet-i kerime konuyu apaçık ispatlamaktadır:
“Hatırla ki cinlerden bir grubu, Kur’an dinlemek üzere sana yollamıştık. Vakta ki, Kur’an’ın huzuruna vardılar (birbirlerine) susun dinleyin dediler. Sonra (Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından okunan Kur’an) bitirildiği vakit de (cinler peygambere ve Kur’ân’a imân getirerek) döndüler, (hem imâna davet, hem de imân getirmeyenleri) korkutmak üzere kavimlerine gittiler.” (Ahkâf s. 29).
Cin tâifesinden olan şeytan denilen ve görülmeyen varlığa da inanmak şarttır. Zira Kur’ân-ı Hakîm, o şer kuvvetinin varlığını bir hikmet eseri olarak Hakk Teâlâ tarafından yaratıldığını ayan beyân zikretmektedir.
(Mehmet Çağlayan, Ehli Sünnet ve Akâidi, 118.s.)