Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor: «Cemaatle kılınan namaz, münferit kılınan namazdan yirmi yedi derece faziletlidir.» (Buhari)
Ebû Hureyre (r.a) anlatıyor: “Aleyhi’s salatü vesselâm Efendimiz bazı kimseleri namazda göremeyince, buyurdu ki (kendi kendime söyle) düşündüm: bir kişiye namaz kıldırmayı emredeyim, sonra cemaate iştirak etmeyenin evini yakayım.”
Osman (r.a.)’ın rivayet ettiği bir Hadisde:
“Yatsı namazı (cemaat ile) kılan yarı geceye kadar ibadet etmiş, sabah namazını cemaatle kılan ise gecenin tamamını ibadetle geçirmiş sayılır.” deniliyor
İbn Abbas (r.a.) der ki: «Ezanı duyduğu halde icabet etmeyen, kendisi hayrı düşünmediği gibi onun için de iyilik düşünülmemiştir.»
Ebû Hüreyre (r.a.): “Kulağına erimiş kalay dökülmesi, ezanı işitip namaza icabet etmemekten daha hayırlıdır.” demiştir.
İmam Gazali şöyle anlatır «Denildi ki kıyamette bir kavim, yüzleri parlak yıldız gibi haşrolacaktır. Melekler: «Sizin ameliniz ne idi ki yüzünüz böyle parlaktır?» diye sorarlar. Onlar: «Ezanı duyunca başka hiçbir şeye bakmaz hemen abdest alır, (namaza gider)dik derler. Bir taife daha haşrolacak ki bunların yüzleri ay gibi. Bunlara da aynı sual sorulunca: «Biz vaktinden evvel abdest alırdık.» derler. Sonra yüzleri güneş gibi olan taife görülecek. Bunlar da bir ezanı mescitlerde dinlerdik diyeceklerdir.» (İhyâu Ulumi’d-ün, C. l, Sh. 404)