Cehennemin Kafirlere Ebedi Oluşu

Cehennemin Kafirlere Ebedi Oluşu. Müşrikler ve Ehli kitaptan olanlar yükseklik arzusuyla inkâr ettikleri için, aşağıların aşağısına düştüler. Bundan dolayı cezaların en büyüğünü hak ettiler. O da azapta ebedi olarak kalmaktır.


Hâkk Te‘âlâ Hazretleri; “Ehli kitaptan ve müşriklerden inkârcılar, cehennem ateşindedirler. Orada ebedi olarak kalacaklardır. Onlar yaratıkların en şerlileridirler.” (Beyyine s. 6) âyeti ile kâfirlerin dünyevi hallerini beyân ettikten sonra uhrevi hallerini açıklamaktadır. Hüküm sırf ehli kitaba ait olduğu şeklinde bir şey anlaşılmaması için, nübüvvete şehadet eden delilleri de gördükleri için müşrikler de anılmıştır. Bunların cehennem ateşinde oluşlarının anlamı, kıyamet günü oraya dönecek olmalarıdır.


“Orada ebedi olarak kalacaklardır” âyeti ile her iki grubun da inkârlarından dolayı azapla ebediyen kalmaları, azaplarının keyfiyette farklı olması gereğine zıt düşmez. Çünkü cehennemin çeşitli mertebeleri vardır. Azabı çeşit çeşittir. Müşrikler, yaratıcıyı, peygamberliği ve kıyameti inkâr ediyorlardı. Ehli kitaptan olanlar ise, sadece Hz. Peygamber (s.a.v.)’in peygamberliğini inkâr ediyorlardı. Onların inkârı, müşriklerin inkârından daha hafifti. Ama en büyük suç olan inkârda hepsi iştirâkçi idiler. Bundan dolayı cezaların en büyüğünü hak ettiler. O da azapta ebedi olarak kalmaktır. Yükseklik arzusuyla inkâr ettikleri için, aşağıların aşağısına düştüler. Çünkü cehennem, derin, karanlık ve çukur bir yerdeki ateştir. Eğer bir çukurun derinliği fazla ise, ona “cehennem kuyusu” denilir.


“Onlar” ifadesi ile anılan kâfirler “yaratıkların en şerlileridirler.” Bundan maksat, âmel, makâm ve dönüş yeri bakımından en kötü oluşlarındandır. Onlar hırsızlardan daha şerlidirler. Çünkü onlar Allâh (c.c.)’un kitabından Hz. Peygamber (s.a.v.)’in niteliklerini çaldılar. Nasıl yol kesicilerden kötü olmasınlar? Hak dîni, halkın elinden aldılar. Ahmak cahillerden daha kötüdürler. Çünkü bile bile inkâr, küfr-i inâdîdir. Kişinin Allâh (c.c.)’u kalben bilmesi, dili ile de ikrar etmesine rağmen; haset, azgınlık gibi sebeplerle İslâm’ı din edinmemesidir. Bu, cahillerin inkârından daha çirkindir.


(İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân Tefsiri, 10.c., 133-134.s.)