Endülüs’de yetişen büyük botanik âlimi ve eczacıdır. İsmi, Abdullah bin Ahmed el-Mâlikî olup, künyesi Ebû Muhammed’dir. Lakabı Aşşâb’dır. Endülüs’ün bir sahil şehri olan Mâlika’da doğdu. Babası mütehassıs bir baytar olduğundan İbn-i Baytar adıyla meşhûr oldu.
İbn-i Baytar, İbn-i Rûmiyye diye bilinen meşhûr âlim Ebü’l-Abbâs Ahmed bin Muhammed’den ilim öğrendi. Arabça’ya az çok yanlış olarak geçmiş olan bitki isimlerini düzeltti.
İbn-i Baytar; deney, gözlem ve incelemeleri neticesinde bir konu hakkında sonuca varmasıyla meşhûr oldu. İncelediği hususlarda, o mevzu ile alâkalı nakillerin doğruluğu ve güvenilirliğini iyice araştırdı. Böylece, botanik ilminin gelişmesine, bu araştırma ve görüşleri ile pek çok te’sirleri oldu. Otların hususiyetlerini çok iyi bilirdi. Bitkileri incelemek suretiyle çok güzel ilâçlar yaptı. İbn-i Baytar, ayrıca tarlada yetişen ve mahsûllere zarar veren otları da tedkik eden ilk âlimdir. Bu sebeble muhtelif çeşitlere ait kolleksiyonlar yaptı. Günümüze kadar devam eden ve hâlâ kullanılan bitki kolleksiyonları yapma fikri ona aittir.
Eserlerinde bin dört yüz kadar bitkiyi tek tek inceledi. Bunlardan hangi ilâçlar yapılabileceğini tedkik etti. Bu ilâçların kimyevî yapılarını ve hastalıkları önlemedeki te’sir derecelerini en ince teferruatına kadar anlattı. Bir liste hâlinde sunduğu bu bitki ve ilâçların üç yüz tanesi tamamen kendi keşfiydi. Bu ilâçların ve bitkilerin tedâvîde nasıl kullanılacağını anlatırken, kendi deneylerini de ilâve etti. İbn-i Baytar, ayrıca hayvanlar üzerinde de araştırmalar yaptı. Ehlî ve vahşî hayvanlar hakkında bâzı tasniflerde bulundu.
(Rehber Ansiklopedisi, c.9, s.266)