Kur’an-ı kerimde şöyle buyurulmaktadır: “Ey îman edenler, sizden evvelki (ümmet)lere yazıldığı gibi sizin üzerinize de oruç yazıldı (farz edildi). Ta ki korunasınız. (O,) sayılı günlerdir. Artık sizden kim (o günlerde) hasta, yahut sefer üzerinde olur (ve orucunu yemiş bulunur) ise tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutar).” (Bakara s. 183-184)
Buharî ve Müslim Sahih’lerinde Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu rivayet olunmaktadır:
“İslâm beş (sütun, temel, esas, şart) üzerine bina olunmuştur:
1- Allâh’dan başka ilâh olmadığına ve Muhammed (s.a.v.)’in Allâh’ın Resûlü olduğuna şahâdette bulunmak.
2- Namazı (günde beş kere) güzelce kılmak.
3- Zekât vermek.
4- (Allâh’ın) evini (Kabe’yi) haccetmek.
5- Ramazan (orucunu) tutmak.”
Nebiy-yi Muhterem (s.a.v.) Efendimiz buyurdu:
“Kim ki özürsüz olarak Ramazan (orucundan) bir günü iftar edip (tutmasa) da (onun yerine) bütün seneyi oruç (tutarak) geçirse (yine de) o günü (hakkıyla) kaza etmiş olamaz.” İbn-i Abbas (r.a.)’nın şöyle dediği rivayet olunmuştur: İslâm’ın (yapışılacak) en sağlam kulpları üçtür:
1- Allâh’dan başka ilâh olmadığına şahadet getirmek
2- Namaz
3- Ramazan orucu.
Kim bunlardan birini (müteâmmiden) terk eder ise o kâfirdir.
(İmâm Zehebî (rh.a.), Büyük Günahlar, 39.s.)