1. Zekâtı verilmeyen malı yılan şekline girecek, sahibinin boynuna, bir tasma olarak takılacaktır. İbni Mes’ûd (r.a.)’dan rivayete göre, Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: «Allâhü teâlâ, malının zekâtını vermeyen kişinin boynuna kıyamet günü bir ejderhâ geçirecektir.»
Ondan sonra Kur’ândaki şu âyeti okudu: «Allâh’ın fazlından kendilerine verdiği şeye cimrilik edenler, hiç bir zaman onu kendilerine hayırlı sanmasınlar. Aksine bu kendileri için bir şerdir. Onların cimrilik ettikleri şey kıyamet günü boyunlarına dolanacaktır.» (Al-i İmrân s.180)
2. Sözde durmamak ve ahdi bozmak, kıyamet günü bir bayrak şekline girerek, kişinin rüsvalığına sebep olacaktır.
Hz. Amr buyurdu ki: Ben Resûlullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu işittim: «Kim bir kimseye can emniyeti verip de sonra onu öldürürse kıyamet günü sırtına bir bayrak dikilir. (sapı sırtına gömülür) Ve şöyle nida edilir: «Bu falanın ahdini bozup, sözünde durmamasıdır.» (Bu suretle o gaddar adam halk arasında teşhir olunur) (Tirmizi)
3. Çalınan veya hıyanet edilen şeyler, âhirette azâb âletleri olacaklar.
Ebû Hüreyre (r.a.) anlatıyor: Bir şahs (Rifâa b. Zeyd); Hz. Peygamber (s.a.v.)’e hediye olarak bir köle göndermişti. Bu köleye Mid’am derlerdi. O, Resûlullah (s.a.v.)’in bineğinden eşyasını indiriyordu. Birden kimden geldiği belli olmayan bir ok ona isabet etti ve orada öldü. Halk: «Cennet ona mübarek olsun.» deyince Hz. Peygamber (s.a.v.): «Hayır öyle söylemeyin, kuvvet ve irâdesi ile yaşadığım Allâha yemin olsun ki, Hayber savaşında taksim edilmemiş olan ganimetlerden aldığı bir semle (kısa örtü) onun üstünde bir ateş olarak alev alev yanmaktadır» buyurdu. (Buhari, Müslim)
(Eşref Ali Tehânevi, Dünyada ve Ahîrette Amellerin Karşılığı, s.70-72)