«Ey îman edenler! ALLAH’ı çok çok zikredin!» (Ahzab: 41)
«Sabah ve akşam RABBİ’nin ismini zikret! Gecenin bir kısmında Rabbına secde et (namaz kıl) ve uzun gecelerde teşbih et!» (İnsan: 25-26)
«Gerçek mü’minler, ALLAH’ın zikri ile kalbleri huzura kavuşarak îman edenlerdir. Uyanık olun! (bilin ki) ancak ZİKRULLAH’a devam edenin kalbi mutmain olur. (Yatışır, huzur bulur.)» (Ra’d: 28)
«Muhakkak zikrullahın hassası en büyüktür.» (Ankebut: 45)
«İman edenlere, daha vakit gelmedi mi ki: ZİKRULLAH ile ve nazil olan KUR’AN ile kalbleri huşu, (korku ve huzur) bulsun?..» (Hadîd: 16)
Ebû Bekir Verrak demiştir ki, senelerdir dört şeyi aradık, dört şeyde bulduk:
Allah’ın rızâsını aradık, O’na itaatte ve ibâdette bulduk.
Maişet genişliği aradık, duhâ (kuşluk) namazında bulduk.
Din selâmeti aradık, lisânı muhafazada bulduk.
Kabir aydınlığı aradık, gece namazında bulduk.
(Yûnus ve Hûd Sûreleri Tefsiri, s. 149)