Modern kimyânın kurucusu meşhûr İslâm âlimlerindendir. Tebe-i tâbiînden olup ismi Câbir bin Hayyân Abdullah el-Ezdî olup, künyesi Ebû Abdullah’tır. Doğum târihi kesin olarak bilinmemekte ve yaklaşık 815 (H. 200) yılında vefât ettiği kabûl edilmektedir. Aslen Türk olan Câbir bin Hayyân, Abbasî Halîfesi Hârun Reşîd’in sarayında yaşadı. Asrının fen âlimiydi. Tıp, astronomi, matematik, felsefe, kimya ve zamanın diğer ilimlerinde yetişti.
Câbir bin Hayyân, Câfer-i Sâdık hazretlerinin derslerine devâm etti ve hizmetinde bulundu. Temel din ilimlerini öğrendi. İlmî araştırmalarda husûsî metodlar geliştirdi. O zamanda meşhûr olan simya (sihir ve büyücülerin, olması mümkün olmayacak şeyleri yapıyorlar gibi göstermeleri) ilminin bir fen ilmi olmadığını isbât edip, ondan ayrı olarak tecrübeye, analize ve matematiğe dayalı kimya ilmini kurdu. Böylelikle bugünkü modern kimyanın temelini atmış oldu. Kristalleşme, damıtma, kalsinasyon (kavurma) sublimasyon ve buharlaşma gibi kimyevî teknikleri, kimya ilmine kazandırdı. Sülfürik ve nitrik asitler gibi birçok asitler ile sodyum karbonat ve potasyumu buldu. Kitâbü’s-Sümûm adlı eserini yazdı. Ateşte yanmayan kâğıt îmâlini gerçekleştirdi. Çeşitli metallerin kullanılır hâle getirilmesi, çeliğin geliştirilmesi, su geçirmez kumaşların verniklenmesi, cam îmâlinde mangan dört oksit’in (Mn3O4) kullanılması, paslanmanın önlenmesi, altın yaldızla süsleme, boyaların ve yağların tesbîti gibi alanlarda birçok buluşlar yaptı.
Câbir bin Hayyân, maddelerin atomik yapısını gösteren orijinal tesbîtler yaparak, kimyevî reaksiyonlarda belli miktarların belirli miktarlarla reaksiyona girdiğini söyledi. Atom hakkında, ancak asırlar sonra anlaşılabilecek şu sözleri söyledi: “Maddenin en küçük parçası olan “el-cüz’ü la yetecezzâ” da yoğun bir enerji vardır. Yunan bilginlerinin söylediği gibi, bunun parçalanamayacağı söylenemez. Atom da parçalanabilir. Parçalanınca da öyle bir güç meydana gelir ki, bir anda Bağdat’ın altını üstüne getirebilir. Bu, Allâhü Te‘âlânın kudret nişânıdır.” Bu sözlerden asırlar sonra yapılan atom bombası, atıldığı şehirleri yerle bir etti.