Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in mübarek hanımlarından. İsmi Zeyneb (r.anha), künyesi Ümmü Hakem’di. Annesi Resûlullah (s.a.v)’in halası Umeyme’dir.
Hz. Zeyneb (r.anha) ilk iman edenlerdendi. Mekke’den Medine’ye hicret etti. Resûlullah (s.a.v.)’in azadlı kölesi Zeyd bin Harise (r.a.) ile 623 yılında nikâhlandı. Zeyd bin Harise (r.a.) Hz. Zeyneb (r.anha)’nın hakkını gözetemediğinden bir yıl sonra hicretin üçüncü senesinde ayrıldılar. Hz. Zeyneb (r.anha) Zeyd (r.a.)’dan ayrıldıktan sonra geçen birkaç ay içinde bir azadlı tarafından zevceliğe layık görülmemiş bir duruma düşmesini düşünüp, üzülüyordu. Efendimiz (s.a.v.) halasının kızının durumuna üzülüp, onun şerefini iade etmek, aynı zamanda bir cahiliye âdeti olan evlatlıkların zevceleriyle evlenme yasağını ortadan kaldırmak isteyerek Hz. Zeyneb (r.anha)’yı nikâhlamak istedi. Zeyneb (r.anha) bunu işitince sevincinden iki rekât namaz kılıp “Ya Rabbi, senin Resûl’ün (s.a.v.) beni istiyor. Eğer onun zevceliği ile şereflenmemi takdir buyurdun ise, beni ona sen ver” diye dua etti. Duası kabul olup Ahzab Suresi’nin 37. ayet-i kerimesi gelerek “Zeyd, onun hakkında istediğini yaptıktan sonra (yani Zeyneb’i boşadıktan sonra), biz, onu sana zevce eyledik” buyuruldu. Hz. Zeyneb (r.anha) şöyle derdi : Ya Resûlullah (s.a.v.)! Vallahi, ben diğer hanımlarından herhangi biri gibi değilim. Diğer hanımlarını babaları, kardeşleri veya aileleri evlendirmiştir. Beni ise Allah (c.c.) seninle semâda evlendirmiştir.
Zeyneb Bint Cahş (r.anha), hicretin yirminci senesinde vefat etti. Cenaze namazını müminlerin emîri Hz. Ömer (r.a.) kıldırdı ve müminlerin annesini Cennet-ül Baki’ye uğurladı.
Fransızların edepsiz şairi Voltaire, Resûlullah (s.a.v)’in Hz.Zeyneb (r.anha)’yı zevceliğe kabul buyurmasını tarihe taban tabana zıt ve uydurma, âdi ve alçak iftiralarla, şiir düzerek bir tiyatro kitabı yazmıştır. Müslümanların halîfesi, Sultan İkinci Abdülhamid Hân, bu piyesin sahnede oynatılacağını işitince, Fransa ve İngiltere hükümetlerine ültimatom vererek hemen önlemiş ve bütün insanlığı bu yüz kızartıcı durumdan kurtarmıştır.
(İslam Alimleri Ansiklopedisi c. 1 s. 234)