Resûlullah (s.a.v.) amellerin en üstününü “Vaktinde kılınan namaz, sonra ana babaya iyilik, sonra Allah (c.c.) yolunda cihattır.” şeklinde beyân etmiştir. (Müslim) Bir başka hadiste Abdullah b. Ömer’den (r.a.) naklen Resûlullah’a (s.a.v.) cihada çıkma arzusuyla gelen kişiye anne babası hayatta olduğunu öğrendiğinde “Onlara git. İyilik yap; böylece cihat sevâbı alırsın.” buyurmuşlardır. (Müslim) Bu habere dayanarak “Bir kimseye ana babası izin vermedikçe cihada çıkması doğru olmaz. Ancak, seferberlik gibi durumlar hariç. Bunun dışında ananın babanın ihtiyacı varsa onların hizmetinde kalmak gazaya çıkmaktan daha üstündür. Ana babanın on hakkı vardır:
- Yemeğe ihtiyaç duydukları zaman onları yedirip doyurmalıdır.
- Giyime ihtiyaç duydukları zaman onları giydirmelidir. (Haliyle gücü yettiği kadar.) Nitekim Resûlullah (s.a.v.) “Onlarla dünyada iyi geçin.” (Lokman S. 15) Ayetini şöyle tefsir buyurdu: Acıktıkları zaman onlara yedirmek, çıplak kaldıkları zaman da giydirmek demektir.
- Onlardan biri veya ikisi bir hizmet istedikleri zaman hizmet etmesidir.
- Çağırdıkları zaman çağrılarına koşmak sûretiyle hazır olmaktır.
- Bir emir verdikleri zaman o emre itâat etmesidir. (Fakat gıybet ve mâsiyet emri müstesna.)
- Onlara yumuşak konuşarak kaba söz söylememelidir.
- Onları isimleri ile çağırmamalıdır.
- Yolda onların arkasından gitmelidir.
- Kendisi için sevmediğini onlar için de sevmemeli, kendisi için sevdiğini onlar için de sevmeli ve istemelidir.
- Kendisi için bağışlanma talebinde bulunduğu gibi, onlar için de Allah’tan bağışlanma talebinde bulunmalıdır. Nitekim bu mânâda Nuh Peygamber’in dilinden Allahu Teâlâ şöyle buyurdu: “Ya Rabbi, beni, anamı ve babamı bağışla…” (Nuh S. 28)
İbrahim Peygamber’in ise şöyle dediğini anlatmıştır: “… Yâ Rabbi duâmı kabul buyur. Rabbimiz! Kıyâmette beni, anamı, babamı ve bütün mü’minleri de hesaba kalkıldığı gün bağışla!” (İbrahim S. 40-41)
(Ebu’l-Leys Semerkandi, Tenbihül Gafilin, s. 128)
5 Şevval 1437, Mevlâna Takvimi