Allah (c.c.)’tan başka bekâ sıfatının sahibi hiçbir varlık yoktur. Her şeyi onun şerefine yarattığı Habib-i Kibriya (s.a.v.)için dahî “Habîbim sende öleceksin onlarda ölecek.” (Zümer s.30) buyurmuştur. Cenâb-ı Hakk’ın kâidesi budur. Yani birisi öldü mü o zaten rablık vasfı ile ilişkilendirilemez. Ayrıca ilah üç tane ise kâinatın sevk ve idaresini nasıl yapıyorlar? Aralarında paylaşmış mı oluyorlar? (hâşâ) Aslında bir Müslümanın bu aldatmacalarla uğraşacak vakti yoktur. Ancak İslâm düşmanları her gün bir yerlerden saldırarak Müslümanların itikâdını bozmaya uğraştıkları için cevap verme gereği hâsıl olmaktadır. Biz müslümanların ehl-i kitapla değil âmentüde, hiçbir şeyde ittifakımız yoktur. Bunların öncelikle Cenâb-ı Hakk’ın ve Resûullah (s.a.v.)’in tarif ettiği, inan dediği şekilde Allah’a inanması gerekmektedir, ki onlar tamamen farklı bir inanç içindedirler. “Ve melâiketihi”,meleklerine inanacak; onları kız, erkek vs. olarak tasnif etmeyecek.
“Ve kütübihi”, kitaplarına inanacak. Biz tahrif edilmemiş Tevrat’ın, İncil’in, Zebur’un; Âdem (a.s.)’a, İbrahim (a.s.)’a,İdris (a.s.)’a ve diğer bazı peygamberlere indirilen suhufların Allah (c.c.)’tan geldiğini ve Allah (c.c.) kitabı olduğunu tasdik ederiz. Peki bu Amentü’de ittifakımız olduğu iddia edilen kişiler Kur’an-ı Kerim’in hak kitap olduğunu kabul ediyor mu? Etmiyorlar.
“Ve Rusulihi”, peygamberlerine inanacak. Biz Hz. Îsa(a.s.)’ın da, Hz. Mûsâ (a.s.)’ın da, Hz. İbrahim (a.s.)’ın da, ta Hz. Âdem (a.s.)’a kadar tüm peygamberlerin hak olduğuna inanıp, itikat edip, ikrar ederiz. Peki bu Âmentü’de ittifakımız olduğu iddia edilen kişiler Nebî (s.a.v.)’in hak peygamber olduğunu kabul ediyor mu? Etmiyorlar. Kabul etse zaten Müslüman olur.
Bu durumda ehl-i kitapla bizim Amentü’nün neresinde ittifakımız var? Bizim hiçbir şeyde ehl-i kitapla ittifak etme imkân ve şansımız yoktur.
(Muhterem Ömer Muhammed Öztürk’ün sohbetlerinden derlenmiştir.)