Hz. Ali Peygamberimiz (s.a.v.)’den rivayet edi­yor:
“Allah-ü Teâlâ İbrahim (a.s.)’e yer ve gökleri gösterdiği vakit, İbrahim (a.s.) Allah’a karşı isyan etmekte olan birini gördü. Ve Allah’a onu helak etmesi için dua etti. Allah Teâlâ onu helak etti. Başka bir asiyi gördü. Onun için beddua etti. O da helak oldu. Diğer başka bir isyankârı gördü, onun da helak olmasını diledi, o da helak oldu. Böylece bir kaç kişi helak edildi. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk, İbrahim (a.s.)’a şöyle vahiy buyurdu:
— “Ey İbrahim! Muhakkak sen duası müstecâb bir kimsesin! Kullarımın helaki için bana dua et­me! Zira onların benim yanımda üç hususiyetleri vardır:
Kul, yaptıklarına tövbe eder, ben de tövbesini kabul ederim.
Veya onun zürriyetinden beni zikredecek bir nesil çıkar.
Veyahut da kıyamet gününde istersem onu affederim, istersem cezalandırırım.”
Allahu Teâlâ’run İbrahim (a.s.)’e oğlunu kurban etmesini emir buyurmasının sebebi, Hz. İbra­him’in âsî kullara karşı galîz olup, onlar hakkında az merhametli bulunmasıdır.
(R. Mahmud Sâmi (k.s.), Hz. İbrahim (a.s.), s.30)