«Ya Ekrem’er-Rûsûl! Zikret şol zamanı ki, o zamanda kafirler seni habs yahud kati, yahud Mekke’den çıkarmak suretiyle istişare ederek hile ve hud’a etmişlerdi. Onlar seni helake dair olan müşaverelerinin neticesini saklarlar. Allah-û Teâlâ onlar için hazırladığı kahrını saklar. Zi­ra Allah-û Teâlâ saklayıcıların en hayırlısı ve kavîsidir.» (Enfal: 30)
Çünkü Allah-û Teâlâ onların hile muamele­sine karşı hîle muamelesini en güzel yapıcıdır.
Allah’ın mekri ile murad; onların hilelariyle kendilerine ceza vermektir. Çünkü onlar, Resûlullah (s.a.v.)’ı Mekke’den ihraç veyahud katl etmek üzere karar verdiler.
Allah-û Teâlâ Hazretleri de onları Mekke’den ihraç ve Bedir’de katletmek suretiyle kendi ka­rarlarını kendi üzerlerine icra buyurdu.
Yahud «Allah’ın mekri»: Bedir Gazası’nda Allah-û Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri Ehli-islâm’ı onların gözlerine az göstermek suretiyle onlara hücuma cesaret verip kâfirler de hücum edince, E’hl-i İslâm’ın kılıçları altında helak olmalarıy­la onlar hakkında mekr-i ilâhî zuhur etmiştir.