Cenâb-ı Hakk: “And olsun, size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sıkıntıya uğramanız ona çok ağır ve güç gelir. Üstünüze çok düşkündür. Bütün mü’minleri cidden esirgeyicidir, onları bağışlayıcıdır, O.” (Tevbe s. 128)
“Kim O Peygambere itaat ederse, muhakkak Allâh’a itaat etmiştir.” (Nisa s. 80)
“Biz Seni (Habibim) âlemlere (başka bir şey için değil) ancak rahmet için gönderdik.” (Enbiya s.107) buyurmuştur.
Ebu Bekr b. Tahir der ki: Allâh (c.c.) Muhammed (s.a.v.)’i Rahmet süsü ile süslemiştir; O (s.a.v.)’in (her şeyden önce) varlığı rahmettir! Bütün şemail ve sıfatı (nitelikleri) tüm mahlûkata rahmettir. O (s.a.v.)’in rahmetinden kim nasibini almışsa, dünyada ve âhirette mutluluk ve kurtuluşa ermiş, her türlü kötülükten de kurtulanlardan olmuştur. Ancak O (s.a.v.)’in sayesinde bütün sevgililere kavuşabilir insan. O (s.a.v.)’in hayatı da Rahmettir, bâki âleme irtihali de Rahmettir. Nitekim Peygamber (s.a.v.) bu gerçeği şu mübarek hadîsi ile tescil buyurmuşlardır: “Hayatım sizin için hayırlıdır! Memâtım da sizin için hayırlıdır!” (El- Bezzar)
O (s.a.v.), hem insanlara, hem de cinlere rahmet olarak gönderilmiştir. O (s.a.v.), bütün varlıklara rahmettir. Müminlere rahmettir; çünkü onlara doğru yolu göstermiştir. Münafıklara rahmettir; onları öldürülmekten kurtarmıştır.
“Allâh (c.c.) bir ümmete hayır murad etti mi, Peygamberini ondan önce alır ve onu o ümmet için bir şefaatçi ve selef kılar.” (Müslim)
Kâfirlere rahmettir; çünkü onların azablarının ertelenmesine vesîle olmuştur. (Zira eski milletlerde kâfirlerin cezası daha dünyadayken verilmeye başlanırdı. Maymun ve domuz suretine çevirilirlerdi.)
İbni Abbas (r.a.): “O (s.a.v.) hem mü’minlere rahmettir, hem de kâfirlere. Zira onlar (eski) yalanlayıcı milletlerin uğradıkları akıbetten (dünyada) muaf tutuldular.”
(Kadı ‘Iyaz, Şifâ-i Şerîf, s. 24-25)