İmâm Birgivi (r.âleyh) der ki; evlâdıma, dostlarıma, bütün din kardeşlerime vasiyetim odur ki; Allâhü Teâlâ’nın emrettiği farz ve vâcib, her ne varsa tamamını yerine getirmeye azmetsinler. Kazâya kalmış olan namazlarını edâ etsinler. Namaz farz olduğu gibi namazı kendi vaktinde edâ etmek de farzdır. Kazaya kalmış namazları edâ ederken evvelâ bir ezan okuyup ondan sonra hangi vaktin kazasını edâ edecekse o vakte niyetlenerek namazlarını kılmalıdır. (Bir seferde birden fazla namaz kaza edilecekse tek ezan yeterlidir)

Önceden üzerlerinde kalmış olan zekât borçlarını ödesinler. Kazaya kalmış olan oruçlarını edâ etsinler. Hac farizasını edâ edemediyse ya da Allâh (c.c.) muhafaza etsin küfre düşüp evvelki haccını iptal etti ise hac borcunu edâ etsinler. İlmihâl bilgilerini öğrensinler. Bir kimseye öncelikle Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat yolunu ve akâidini öğrenecek kadar ilim farzdır. Ardından kötü ahlâktan uzak durup iyi ahlâkı kuşanmasını sağlayacak diğer ilimler farzdır. Bunu takiben kendi hususî durumuna uygun olarak bilmesi gereken farz, vâcib, emir ve yasakları bilmesini sağlayacak ilimler farzdır ve vâcibdir. Meselâ namaz herkese lazımdır. Namazın farzlarını ve namazı ifsât eden şeyleri bilmek de farzdır. Oruç, zengin için zekât ve hac bilgileri de bunun gibidir. Kişiyi işlerinde ve meşguliyetlerinde haramdan kurtaracak kadar ilim farzdır ve bilinmesi gereken ilimlere dahildir.

Ebû Hüreyre (r.a.): “Bir saat dinî ilimle meşgul olmak, dinimi öğrenmek, bana kadir gecesini ihyâ etmekten hoş gelmektedir” demiştir. İlimde ve âmelde, doğru ve itimad edilen insanların fetvâları ile âmel etsinler. Hadîs-i şerîfte; “İlmi ile amel etmeyen âlimler insanların en şerlileridir” “Âhir zamanda âbid geçinenler cahil, âlim geçinenler fâsık olacak”, “İlmi ile âmel etmeyen âlim değildir” buyrulmuştur.(Ali Sadri Konevi, Keşfü’l Esrar Fi Şerhi Risâle-i Birgivi, s.179)

Bir Yorum Bırak