1803 yılında “Granol Türk” adlı bir Amerikan gemisi, Tunus’a geldi. Fakat Trablus Beylerbeyliği’ne bağlı Türk korsanlarının bazı Amerikan gemilerini vurması üzerine, Birleşik Amerika Devleti, Akdeniz’e bir harb filosu göndererek sancak göstermek ve kuvvet gösterisi yapmak istedi.
Filoya bağlı 35 toplu Filedelfiya ile Vixen adlı harb gemileri, Trablus’da üzerilerine gelen bir Türk gemisine karşı manevra yapmak isterken karaya oturdu, bütün gayretlere rağmen yüzdürülemedi.
A.B.D.’nin en büyük gemisi olan Filedelfiya gemisinin 300 mürettebatı, Türkler tarafından esir edildi. Libya Beylerbeyi Yunus Paşa, gemiyi ve mürettebatını salıvermek için A.B.D.’den 3 milyon altın dolar tazminat ve bundan böyle Türk korsanlarının Amerikan sancağına emân vermesi için de yılda 20.000 dolar vergi ödemesini istedi.
A.B.D.’de umumi efkâr bu paranın ödenmesini istiyordu. Tunus Beylerbeyliği de A.B.D.’den, sancağına emân vermek için yılda 10.000 dolar vergi istiyordu.
Tunus’a gelen deniz albayı Rodpers, böyle bir şeye selâhiyeti olmadığını söyledi. Tunus Beylerbeyi Hammûde Paşa, Menemenli Süleyman Ağa adlı dilbilir bir adamını A.B.D.’ye müzakereye yolladı.
Washington’a gelen Süleyman Ağa devlet tarafından misafir edildi ve Başkan Thomas Jefforson tarafından kabul edildi. Bir yıl süren müzâkereler neticesinde Süleyman Ağa tekrar Tunus’a döndü. 1812’de A.B.D.’nin Cezayir konsolosu Lear, Cezayir Beylerbeyi’ne yıllık vergi olarak hükümetin 26.000 altın dolarını ödedi.(Yılmaz Öztuna, Büyük Türkiye Tarihi)