Allah (c.c.)’ın terbiye ettiği ve devamlı olarak O’nun kontrolü ve murakabesi altında bulunduğu şanlı Peygamber (s.a.v.), mütemadiyen ibâdet hâli içinde idiler. Her an O’nun rızâsına muvafık işlerle meşgul bulunuyorlardı. Kendileri «Allah (c.c.)’a lâyıkı vechile ibâdet nasıl icra edilir» bunu tebliğ ve tatbik etmişlerdir.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.), fıtraten ibadeti severler, gözünün nurunu, gönlünün huzur ve sürûrunu onda bulurlardı. Hattâ peygamber olmadan önce, Mekke haricindeki Hirâ Mağarası’nda bir ay yalnız başına kendilerini ibâdete verdikleri olurdu.
(Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in Yüce Ahlakı,Sh.: 28)
***