“Celal ve İkram sahibi olan Rabbinin adı ne yücedir.” (Rahman, 78)
“Celal ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zatı) baki kalacaktır.” (Rahman, 27)
Büyüklük ve ikram sahibi olandır. Allah (c.c.), celal ve gazap sahibidir, aynı zamanda ikram edicidir. Allah (c.c.) ululuk sahibidir, bütün yaratıkları tarafından tenzih ve ta’zim olunur. Allah (c.c.), kerem sahibi olduğu içindir ki, hak sahibi olmayan yarattıklarına da nimet verir, bir karşılık beklemeksizin bağışta bulunur, günahları örter, kötülük yapanı affeder, hayrı çok, cömert, bağışı tükenmeyen, her türlü şeref ve fazîleti kendisinde toplayandır.
Biz de küçüklere bir kabahat yaparlarsa kızarız, gazaplanırız. Bir müddet sonra da lüzumundan fazla asabileştiğimizi düşünerek gönlünü almaya kalkarız. İkramda bulunuruz. Cenab-ı Allah’ın ikramı elbette bizimkine benzemez onun rahmeti geniştir, sonsuzdur. Gazâbını örtmüştür ve geçmiştir, hatta kullarınınki bile öyledir.
Zü’l-Celâli ve’l-İkram isminde celâl ve ikram beraberce zikredilmekle, insan kalbinin terakkisine vesile olan korku ve ümit, takva ve amel-i salih birlikte nazara verilmiş; celâl ile Cehennem hatırlatılırken, ikram sıfatının zikriyle de Cennet nimetlerine dikkat çekilmiştir. Bu ismi hatırlayan bir kul, ömrünü havf ve reca (korku ve ümit) sınırları arasında geçirir. Allah’ın (cc) rahmetinden ümit kesmemekle birlikte, azâbından da emin olmaz. Bu ise istikametin çok önemli bir şubesidir.
a) “Yâ Zü’l Celâli ve’l İkram” ism-i şerifini günde 100 defa okuyan, keramet sahibi olur ve halk arasında ikram, iltifat ve hürmet görür.
b) “Yâ Zü’l Celâli ve’l İkram” İsm-i Âzam’dır diyenler vardır. (Prof. Dr. Alaaddin Başar, Esma-i Hüsna, Allah’ın Güzel İsimleri)