ibn Abbâs (r.a.) der ki: Hz. Ömer (r.a.) sûikastle yara-
landıklarında yanlarına gittim. “Ey Mü’minlerin Emîri! Sana müjdeler
olsun, sevinmelisin! Çünkü Allâhü Te’âlâ seninle yeni yeni şehirler
kurdu, nifak ve fitneyi ortadan kaldırdı. Yine senin sayende
Müslümanların rızıklarını genişletti” dedim, Bana “Ey ibn-i Abbâs!
Sen beni iyi bir yönetici olduğum için mi methediyorsun?” dedi. Ben
de “Ey Mü’minlerin Emîri! Seni, bunun dışında birçok güzel işlerinle
de medhediyorum” dedim. Bunun üzerine “Nefsimi kudret elinde
tutan Allah (c.c.)’ya yemîn ederim ki dünyaya nasıl gelmişsem, aynı
şekilde günâhım ve sevabım birbirine denk olarak gitmeyi çok
isterdim” diye buyurdular.
ibn Abbâs (r.a.) şöyle anlat ıyor: Hz. Ömer (r.a.) yaralandığında
yan ına giderek şunları söyledim: “Ey Mü’minlerin Emîri! Seni
cennetle müjdeliyorum. Çünkü sen Hz. Peygamber (s.a.v.)’le uzun
bir süre birlikte oldun, ona çok büyük yardımlarda bulundun. Sonra
Müslümanların emîri oldun ve bu konuda büyük başarılar gösterip
görevini hakkıyla yerine getirdin.” Bunun üzerine o şöyle dedi: “Ey
ibn-i Abbâs! Sen beni cennetle müjdelemektesin! Bense,
kendisinden başka ilâh olmayan Allah (c.c.)’ya yemîn ederim ki
dünya ve içindekilerin hepsi benim olsaydı o dehşetli günü
görmemek için hepsini verirdim. Emirlik konusuna gelince yemîn
ederim ki bu konuda günâhımla sevabım eşit olsun, bu benim için
yeterlidir. Geriye bir tek ümîdim kalıyor; o da Hz. Peygamber
(s.a.v.)’e sahabe olmaklığımdır.”
Hz. Ömer (r.a.), ibn Abbâs (r.a.)’nın sözleri üzerine “Beni
oturtunuz!” dediler. Tutup kaldırdılar; o zaman ibn Abbâs (r.a.)’ya,
sözlerini bir kere daha tekrarlatt ı. Sonra “Kıyamet günü, Allâhü
Te’âlâ’nın huzurunda da benim için bu şâhidliği yapar mısın?” diye
sordu, ibn-i Abbâs (r.a.)’nın “Evet; Allah’ın huzurunda da şâhidliğini
yaparım” demesi üzerine de çok sevindiler. Not:Dört Halîfe serîsinin
bir sonraki yazısı 12 Temmuz’dadır.
(M. Yûsuf Kandehlevî (r.h.), Hayatü’s-Sahâbe, 2.c, 160.S.)