Namazda kasden veya sehven (yanılarak), uyku halinde olmaksızın, yanındakiler işitecek kadar kahkaha ile gülmek, hem abdesti, hem de namazı bozar. Çocuğun veya uyuyanın kahkaha ile gülmeleri, sadece namazı bozar, abdesti bozmaz.
Ebû Musa el-Eş’arî (r.a.) şöyle anlatmaktadır: Gözleri iyi görmeyen bir adam Resûlullâh (s.a.v.) namaz kılarken mescide girdi ve orada bir çukura düştü. Namaz kılanlardan birçok kimse güldü. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) gülenlerin yeniden abdest alıp namazlarını tekrar kılmalarını emretti.
İbn Ömer (r.a.)’den nakledildiğine göre Resûlullâh (s.a.v.) “Kahkaha ile gülen kimse yeniden abdest alıp namazını tekrar kılsın” (Beyhakî) buyurdu.
Yellenmek de abdesti bozar. Hz. Ali (r.a.) şöyle anlatmaktadır: Bir bedevî gelerek, “Ey Allâh’ın elçisi! Biz (susuz) çölde yaşıyoruz ve bazen hafiften yelleniyoruz” dedi.
Hz. Peygamber (s.a.v.), “Allâh gerçeği söylemekten hayâ etmez. Biriniz yellendiği zaman abdest alsın. Eşlerinizle de arkasından cinsel ilişkide bulunmayın” (Ahmed b. Hanbel, I, 86) buyurdu.
Hâkim en-Nîsâbûrî’nin Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.)’den rivayetine göre Resûlullâh (s.a.v.), “Şeytan birinize gelip ‘abdestin bozuldu’ diye vesvese verdiğinde ‘sen yalancısın’ diye karşılık versin” (Hakim, el-Müstedrek, I, 134) buyurdu.
Abdestli olduğunu bilen ancak namazda veya namaz haricinde abdestin bozulduğundan şüphe eden kimse, abdestinin devam ettiğine hükmedecektir. Ama bunun aksine bir kimse abdestinin bozulduğundan emin, sonra abdest alıp almadığı hususunda şüphe ediyorsa onun abdestli olmadığında müslümanların icmâı bulunmaktadır.
Teyemmüm etmiş olan bir kimsenin abdest alabileceği bir suyu görmesi ile abdesti bozulur. Aynı şekilde özür sahibi kimsenin de namaz vaktinin çıkması ile abdesti bozulmuş olur.
(Eşref Ali Tehânevi, Hadislerle Hanefi Fıkhı, c.1, s.159-209)