Anadolu’da yetişen evliyanın büyüklerinden olup astronomi ve tıp alimidir. 1703 tarihinde Hasankale kasabasında doğmuştur. Babası Osman Efendi olup, evliyadan bir zât idi. Annesi Hanife Hatun da Peygamber Efendimiz (s.a.v.) soyundandır. Allâhu Teâla’nın evliyası, Nakşi ve Kadiri yolu büyüklerinden İsmail Fakirullah (k.s.)’ın dergahına gitmiş. İsmail Fakirullah’ın teveccüh ve iltifatlarına kavuşup manevi terbiyesine girmiştir. İbrahim Hakkı hazretleri tefsir, hadis, fıkıh gibi nakli ilimler yanında akli ilimlerde de zamanın bir tanesi idi. Biyoloji, fizik, kimya, matematik ve astronomiye kadar, devrindeki bütün ilimlerle meşgul olmuş, ayın hareketlerini incelemiş, arz küresinin enlem ve boylamlarını belirtmiştir. Namaz vakitleri için cetveller yapmıştır.
Canlılar hakkında çeşitli teoriler öne süren Fransız doktoru Lemarc, İngiliz Ch. Darwin, Hollandalı Hügo de Vires gibi batılı adamlarından çok daha önce canlılar hakkında en basitinden en mükemmeli olan insana kadar belli noktaları ve husûsi özellikleriyle herbirinin hudutlarını tesbit etmiş, canlıların hepsinin ayrı ayrı cinsler olduğunu belirtmiştir. Dünyayı çevreleyen hava tabakasının çeşitli katlarında cereyan eden klimatojik değişmelerin güneş ısısını yerden yansımasından ileri geldiğini ve bu yansımaya en yakın olan bölgelerde hava daha sıcak olacağı, yükseklere çıkıldıkça sıcaklığın düşeceği gibi tesbitleriyle bugünkü bilim seviyesine yaklaştığı kabul edilmektedir. Yıldırım ve gök gürültüsünün mahiyeti, ışık dalgalarının yayılışındaki zaman farkı, sis ve su buharı kırağı vb. gibi meteorolojik oluşumların izahlarında İbn-i Sina’dan istifade etmekle beraber, daha ziyade kendi gözlemlerini kullanmıştır. Dünyanın yuvarlaklığı ve güneş etrafında ve kendi eksininde dönmesi konusunda yeni deliller açıklarken bunları ilmi olarak izah etmektedir.
Hayatında hiçbir zaman okumayı ve okutmayı elden bırakmamıştır. On beş eser yazmış olan İbrahim Hakkı Hazretleri’nin en önemli eserleri Divan ve Marifetname’dir.
(Müslüman Bilim Adamları 2, s.149-153, 155-156)