Cehennemde azâp görmek, Allâh (c.c.)’un dünya hayatında bizlere ihsân ettiği bütün nimetlerden orada mahrum olmak demektir. Şu kadar var ki Allâh (c. c.)’un dünya hayatında insanlara verdiği nimetlerden mü’min de kâfir de faydalanmaktadır. Ancak ahirette bütün bu nimetlerden kâfir mahrum kalacaktır. İnsanlar dünyada hayattan istifade etmektedirler. Dünyada ki hayat mü’minin de kâfirin de faydalanabildiği meta’dır. Ancak ahirette kâfir için hayat söz konusu değildir. Kâfir çektiği azâptan kurtulup rahata kavuşmak için ölümü temenni edecektir. Öyle anlar vardır ki ölüm insan için bir rahatlıktır. Mü’min için ölüm, içinde yaşadığı nimetlerden daha hayırlı olana intikâl etmesidir. Oysa cehennem ehli cehennemde ölümü arzulayacak, fakat Allâh (c.c) onların bu isteklerine cevâp vermeyecektir. Bu konuda Allâh (c.c.) şöyle buyurmaktadır: “Şurası muhakkâk ki, kim Râbbine günâhkâr olarak varırsa, cehennem sırf onun içindir. O ise orada ne ölür ne de yaşar.” (Tâhâ s. 74) Cehennem ehli çıkıp yiyecek istediklerinde kendilerine tadı acı olan bir yiyecek verilir. Bu yiyecek onların boğazlarını yakar, şiddetli bir acı verir. Midelerine indiğinde maden eriyiği gibi kaynamaya başlar ve çok şiddetli bir ızdırap verir. Yani yiyeceklerdeki lezzet soyutlanmış, yok edilmiş ve onun yerine azâp izafe edilmiştir. Dolayısıyla bu yiyeceklerden yiyip, karınlarını doyurduklarında yedikleri onlar için bir işkence aracı haline gelmektedir. Dünyadaki yiyeceklerden yediklerinde bunlar, bedenlerinde enerjiye dönüşüyor ve açlık nedeniyle hissettikleri acıları sakinleştiriyordu. Oysa cehennemdeki yiyecekler onların ne bedenlerine enerji verecek ne de açlıktan doğan acılarını dindirecektir. Yediklerinin üzerine su içmek istediklerinde bağırsaklarını parçalayacak olan kaynar sudan verilecektir. Allâh (c.c.) cehennem ehlinin yiyeceği olan zakkum ağacından bahsederken bu sahneyi bizlere şu şekilde tasvir etmektedir: “Zira o, cehennemin dibinde bitip yetişen bir ağaçtır. Tomurcukları sanki şeytanların başları gibidir. Cehennemdekiler ondan yerler ve karınlarını ondan doldururlar. Sonra zakkum yemeğinin üzerine onlar için, kaynar su karıştırılmış bir içki vardır.” (Saffât s. 64-67) Cenâb-ı Hâkk muhafaza buyursun. Amin. (İmâm Şarani, Ölüm-Kıyâmet-Ahiret, s.171-172)