Ehl-i Sünnet ve’l Cemâ’at mezhebi üzere olman için Kelime-i Şehâdet’ten başka on şeye daha inanman lâzımdır
1. Kur’ân-ı Kerîm’in Allâhü Teâlâ’nın kelâmı olduğuna inanmalısın
2. Kendi îmânında şübhe etmemelisin.
3. Resûlullâh (s.a.v.)’in Ashâbı (r.a.e.)’den hiçbirine dil uzatmamalı, kötülememelisin. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’den sonra, Ebûbekir-i Sıddîk (r.a.)’i hak halîfe bilmelisin. Ondan sonra Ömer ibn-i Hattâb, sonra Osman ibn-i Affân, sonra Alî ibn-i Ebû Tâlib (r.a.e.)’i sırası ile hak halîfe bilmelisin. Ashâb-ı Kiram (r.a.e.)’den hiçbirine düşman olmamalı, sevgi ve saygısızlıkta bulunmamalısın. Çünkü onlara düşmanlık edenin îmânlarının gitme tehlikesi vardır.
Nitekim nakletmişlerdir: Ebû Alî Dekkak (r.â-leyh) buyurdu ki: “Her insanın üç yüz altmış damarı vardır. Eğer üç yüz elli dokuz damarı Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in Ashâb-ı Kirâm (r.a.e.)’ine muhabbet, bir tanesi Peygamberimiz (s.a.v.)’in Ashâbı (r.a.e.)’dan birine düşmanlık, sevgisizlik üzere bulunsa, ölüm zamanında emir gelir ve canını o bir damardan alırlar. Bunun bozukluğu sebebi ile dünyâdan îmânsız gider.” Allâhü Teâlâ bizi bundan korusun. O halde Ashâb-ı Kiram (r.a.e.)’e düşman olmaktan çok sakınmak lâzımdır.
4. Mü’minlerin Cennet’te Allâhü Teâlâ’yı göreceklerine inanmalısın.
5. Devlet reisine isyân etmeyesin, onun ve naibinin arkasında Cuma namazı kılmanın hak olduğunu bilmeli, sultâna duâ etmelisin.
6. Her müslümânın arkasında namaz kılabilirsin.
7. Ehl-i Kıble olanın cenaze namazının kılınacağını hak bilmelisin.
8. Ehl-i Tevhîd, ya’nî mü’minler, günâh işlemekle kâfir olurlar dememelisin.
9. Mest üzerine meshin dinden olduğunu kabul etmelisin.
10. İyilik ve kötülüğün, Allâhü Teâlâ’nın takdiri ile olduğuna inanmalısın.(Muhammed Rebhami, Riyâdü’n-Nâsihîn, s.96)