MÜSTEHAB: Lügatte sevilmiş şey demektir. Istılahta: “Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz’in bazen yapıp bazen terk buyurmuş oldukları şeylerdir.”
Oruç tutacak kimsenin sahur yemeği yemesi müstehabdır. Bunun vakti gecenin sonu (imsak saati)na kadardır.
İftarı ta’cil (acele) yani akşam namazından evvel oruç açmak müstehabdır. Ta ki oruç hali namazda kalbin huzuruna mâni olmasın.
İftar esnasında: “Ey Allahım! Senin nzan için oruç tuttum, sana iman ettim, sana tevekkülde bulundum, senin rızkınla orucumu açtım, Ramazan-ı şerif ayının yarınki günü orucuna da niyet ettim. Artık benim geçmiş ve gelecek günahlarımı yarlığa” diye dua etmesi sünnettir.
Orucu hurma gibi tatlı bir şey ile açmak mendubdur. Oruçlunun yakınlarına, fakirlere fazla ihsanda bulunması müstehabdır.
Oruçlunun mümkün olduğu kadar gece ve gündüz Kur’ân-ı Kerim’i tilavetle, zikir ile, Resûl-i Ekrem (s.a.v) Efendimize salât ü selâm ile, ilim ile iştigal etmesi müstehapdır.
Oruçlunun lüzumsuz fazla lakırdılarından dilini tutması müstehabdır. Gıybetten, nemimeden kaçınmak her zaman bir vecibedir. Oruçlu için itikaf de müstehabdır.
(İslâm İlmihali, Sh.: 276)
Ebu Hüreyre (r.a.)’den Resulullah(s.a.v.): “Ramazan geldim! Cennet kapıları açılır; Cehennem kapılan kapanır ve şeytanlar bağlanır.” buyurdular.
(Müslüm Hadis No: 1079/1)