İKİ CİHAN SULTANI (S.A.V.)’NIN MİSAFİRPERVERLİKLERİ

Muhtelif yerlerden Peygamberimiz (s.a. v.)’e birçok ziyaretçi ve misafir gelirdi. Re­sûl-i Ekrem (s.a.v.) bunların hizmetini bizzat görür ve ağırlarlardı. O (s.a.v.)’nu görmeğe gelen hiç bir kimse ağırlanmadan bırakılmaz­dı. O (s.a.v.), ihsan ve ikramlarında müslimi, gayr-i müslimden tefrik etmez ve herkesi ağırlarlardı. Müşrikleri de. Ba’zen misafirleri çok gelir, evdeki bütün yiyecekler biter, ev halkı aç sabahlardı. Yine bir gün Gıfarîlerden biri Peygamberimiz (s.a.v.)’e misafir olmuş, evde bir miktar sütten başka bir şey yoktu. Onu da misafire ikram ederek bütün ev halkı aç kalmışlardı.

Ashâb (r.a.) içinde en fakiri Suffelî’ler (Suffa Ashabı) idi ki, bunlar cemâatin devam­lı misafiri idiler. Resûlullah (s.a.v.), bunların ağırlanmasını zaman zaman Ashâb (r.a.)’ma ikâz buyururlardı. Kendilerinin ancak dört ki­şi tarafından taşınabilecek bir kazanı vardı ki, öğle zamanı bu kazan getirilir ve suffa As­hâb (r.a.)’ı dizilerek Fesûl-i Ekrem (s.a.v.)’le birlikte ondan yerlerdi. Bazen o kadar kala­balık olurdu ki, Resûl-i Ekrern (s.a.v.) oturacak yer bulamaz ve çömelirlerdi. (Müslim)