İMAN VE AMEL «Cenab-ı Allah (c.c.) amelsiz imanı ve imansız ameli kabul buyurmaz.» (Hadis-i Şerif) «İman kavil (söz) ve ameldir. Zaid venâkıs (yüksek, çok ve noksan) olabilir. Yani herkesin imanı, amel ve ibadeti nisbetindedlr.» (Hadis-i Şerif) İmanın azlığı, çokluğu, noksanlığı yada fazlalığı mü’minin ilmi ve ameli ile ilgilidir. Azlığından, noksanlığından murad: İmanın şartlarını bilip hemen onunla amel edivermekten ibarettir. İmanın şartlarını bilen ve onunla amel eden, avamdan (halktan) bir kimse ile bir âlîmin, ârifin, abid ve zahidin imanı bir değildir. Onlar ilmiyle ve ameliyle Allah’a (c.c.) daha çok yakındırlar. «Âmeller, ancak niyetlere göredir. Herkesin niyetine göre âmelinin karşılığı vardır. Kimin hicreti Allah ve Resulûne ise Allah ve Resulûne hicret etmiştir. Kimin hicreti de dünyadan faydalanmak veya bir kadını nikâhlamak ise Onun hicreti niyetlediği şeyedir.» (Buhârî-Müslim) ESMÂ’ÜL-HÜSNÂ’DAN El-Kaadir: (İstediğini, istediği gibi yapmaya gücü yeten.) Ez-Zâhir: (Aşikâr)