GÜZEL AHLÂK Alâ’ b. eş-Şıhhîr (radiya’llâhu anh)’den: Bir kişi Peygamber Efendimiz’in önünden gelerek şöyle sordu: «- Ya Resulallâh, hangi amel daha efdaldir? Peygamber (s.a.v.): «- Güzel ahlâk.» buyurdu. Sonra Pey­gamberimiz (s.a.v.)’in sağından gelerek: «- Hangi amel daha fazîletlidir?» diye soru­sunu tekrarladı. Peygamberimiz (s.a.v.): «- Güzel ahlâk.» diye cevap verdi. Adam so­luna geçerek tekrar: «- Hangi amel daha fa­zîletlidir?» diye sordu, Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: «-Güzel ahlâk.» diye cevap bu­yurdular., Bunun üzerine adam, Peygamber (s.a.v.)’in arka tarafına geçerek yine aynı şe­kilde:«- Ya Resûlallâh, hangi amel daha fa­zîletlidir?» diye sorunca, Peygamber Efendi­miz adama dönerek: «- Niçin anlamıyorsun? Güzel ahlâktır, o da gücün yeterse kızmamandır.» buyurdular. «Hadîsi, Muhammed b. Mervezî Kitâbü’s-Salât’da Mürsel olarak rivâyet etmiştir.) ESMÂ’ÜL-HÜSNÂ’DAN El-Mukît: (Her yaratılmışın rızkını ve­ren.) El-Kasib: (Muhâsib: Herkesin hayatı boyunca yapıp ettiklerinin, bütün tafsilât ve teferruatiyle hesabını iyi bilen.)