ÂYETLERLE Mİ’RAC-I NEBÎ

«Kulunu (Muhammed s.a.v.) bir gece Mescîd-i Haram’dan, kendisine bir kısım âyetleri­mizi göstermek için, çevresin.) mübarek kıldı­ğımız Mescîd-i Aksa’ya götüren Allah her tür­lü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O, Semî’dir, Bâsîr’dir..» (İsrâ Sûresi, Âyet- 1)

NECM SURESİ

1 – Battığı dem yıldıza and olsun ki, 2 – Sahibiniz (doğru yoldan) sapmadı. Batılda inanmadı. 3 – O kendi (re’y-ü) nevasından söylemez. 4 – O, kendisine (Allah’dan) ilka edile gelen bir vahiyden başkası değildir. 5 – Onu müthiş kuvvetlere malik olan öğretti. 6 – (Ki o) akıl ve re’yinde kamil (bir melek) dir. Hemen doğruldu. 7 – O, en yüksek ufukta idi. 8 – Sonra (Cebrail, ona) yaklaştı. Derken sarktı. 9 – (Bu suretle o, peygambere iki yay kadar, yahud daha yakın oldu. 10 – (Allah’ın) kuluna vahyettiği neyse onu vahyetti. 11 – Onun gördüğünü kalbi yalana çıkarmadı, 12 – Şimdi siz onun bu görüsüne karşı da kendi­siyle mücadele mi edeceksiniz? 13, 14 – And olsun ki onu diğer bir defa da sidre-tül müntehanın yanında gördü o, 15 – Ki Cennet-ül me’va onun yanındadır. 16 – O zaman sidreyi buruyordu. Onu bürünmekte olan. 17 – (Pey­gamberin) gözü, (gördüğünden) şaşmadı, (onu) aşmadı da. 18 – Andolsun ki o, Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını görmüştür.