PEYGAMBER (s.a.v.) EFENDİMİZİN YÜCE AHLÂKI
Allah (c.c.)’ın terbiye ettiği ve devamlı olarak O’nun kontrolü ve murakabesi altında bulunduğu şanlı Peybamber (s.a.v.), mütemadiyen ibâdet hâli içinde idiler. Her an O’nun rızasına muvafık işlerle meşgul bulunuyorlardı. Kendileri «Allah (c.c.)’a lâyıkı veçhile ibâdet nasıl icra edilir» bunu tebliğ ve tatbik etmişlerdir.
NÛR-İ MUHAMMEDİ (s.a.v.)
Âdem aleyhisselâm Cennetten ihraç olunduğu zamanda nazar edip gördü ki Arşda ve cennetin her mevki’inde Hak Teâlâ’nın ism-i şerifi yanında Muhammed -Sallallahu Aleyhi ve Sellem- ism-i şerifi yazılı idi. Dedi:
«- Yâ Rabb! Bu Muhammed (s.a.v.) kimdir?» Allah Teâla ve Tebareke Hazretleri buyurdu ki:
«- Bu senin evlâdından O kimsedir ki, eğer O almayaydı seni halk etmezdim.» Âdem (a.s.) dedi ki:
«- Ya Rabb! Beni bu oğlumun hürmetine afvedip esirge!» Hak Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri buyurdu ki:
«- Ya Âdem! Eğer gökler ve yerler halkı hakkında bu oğlun hürmetine benden şefaat dilesen şefaatin makbul olur.»