ALLAH (C.C.) SEVGİSİNİN ALÂMETLERİ

Allah (c.c.)’i seven, ölümden korkmaz ve tiksinmez. Daima ölüme hazırdır, bekler. Dün­
yada neyi seviyorsa, Allah (c.c.) sevgisiyle se­ver ve onun yolunda, onun için harcar ve tü­ketir. Allah (c.c)’i seven, gece gündüz onu zikreder ve düşünür. Allah (c.c.)’i seven, onun kelâmına (Kur’an’a) hürmet, peygamberlere, velîlere ve onların dostlarına riayet eder. Al­lah (c.c.)’i seven, insanlardan çekinir. Geceyi özleyişle bekler. Allah (c.c.)’i sevene ibâdet kolay gelir. Allah (c.c.)’in dostlarını sırf Allah (c.c.) rızası için sever ve onları dost edinir.

PEYGAMBER (S.A.V.)’İN BİR MUCİZESİ

Kâdi İyâz (k.s.)’dan rivayet edildi ki: «Muaz Bin Amr (radiyallahü teâlâ anh)’in bir eline Ebû Cehîl’in oğlu İkrime (r.a.) kılıcıyla öyle çal­mış ki, koparamamış. Lâkin eli derisinde salla­nır vaziyette kalmış. Muaz (r.a,) işte bu haliy­le, Resûlullah (s.a.v.) Hazretlerinin huzuruna gelmiş Resûlullah (s.a.v.) Hazretleri, o kop­mak üzere olan eline tükürünce, eli sapa­sağlam oluverdi. Ta Hz. Osman (r.a.) zamanı­na kadar, hayatta kaldı» (Mevâhib)

ESMÂ’ÜL-HÜSNÂ’DAN

Et-Afüvv: (Afvı çok olan, çok af eden.)
Zü’l-Celâli Ve’l-îkrâm: (Hem büyüklük sa­hibi hem fazl-ı kerem sahibi.)