Allâhü Teâlâ buyurdu: “Ribayı (faizi) öyle kat kat artırılmış olarak yemeyin, Allâh (c.c.)’dan korkun, ta ki muradınıza eresiniz.” (Âl-i İmran s. 130)
“Bir toplumda faiz yaygınlaşırsa muhakkak içlerinde delilik çoğalır, bir millette zina zuhur ederse içlerinde öletlik (farkedilir derecede çok ölüm) belirir. Bir kavim, tartı ve ölçüde hile yaparsa Allâh (c.c.) kendilerinden yağmuru keser (senelerce kıtlığa maruz kalırlar).
Buhârî’nin rivâyet ettiği uzun bir hadîsin bir yerinde şöyle buyurulur: “… Faiz yiyen kimse öldüğü andan kıyâmete kadar kan kırmızısı bir nehirde yüzdürülerek azab olunur. Dünyada biriktirdiği haram mal kendisine zorla yutturulur. Kıyâmete değin kabirdeki azabı budur.”
Yukarılarda geçtiği üzere, Allâh (c.c.)’un cennete sokmayacağı sınıflardan birinin de “faiz yiyenler” olduğu sahih hadîste ifade olunmuştu. Faiz yiyenler, faiz yemede çeşitli hilelere saptıklarından köpek ve domuz suretinde haşrolunacakları ifade olunmuştur. Nitekim eski kavimlerden biri, cumartesi günü balık avlamaları yasak edilince sahtekârlığa başvurarak cumartesi günü kanallar kazıp bu kanallara düşen balıkları pazar günü avlamaları üzerine hilelerinin cezası olarak Allâh (c.c.) tarafından maymuna dönüştürülmüşlerdi. Çeşit çeşit vesilelerle faizden kazançlar sağlayanlar da böylece hilelerinin cezası olarak köpekler ve domuzlar suretinde haşrolunacaklardır. Allâh (c.c.)’a hilekârların hud’aları (dolapları) saklı kalmaz. Bir hadîs-i şerîfte: “Faiz yetmiş türlü büyük fenalığa denktir. Bunların en hafifi kişinin anası ile evlenmesi ne ise o kadardır.”
Hz. Enes (r.a.)’den şöyle rivâyet olunmuştur: “Resûl-i Ekrem bize bir hutbe irad etti. Hutbesinde faizi anlattı, ehemmiyetinden bahsetti ve şöyle buyurdu: “Adama faizden isabet eden bir dirhem, İslâm nazarında otuz altı zinadan daha çirkindir.”(İmâm Şemsüddin ez-Zehebî,İslâm Şeriatinde Büyük Günâhlar, s.59-60)