Nemmam, bozgunculuk gâyesiyle insanlar arasında söz taşıyan kimsedir. Kovuculuk (nemime) müslümanların icmâı ile haramdır. Kovuculuğun haram oluşunu, Kur’ân âyetleri ve hadîsler açık ibârelerle beyân etmektedir.
Cenâb-ı Hâkk buyurdu: “Alabildiğine yemin eden, izzet-i nefsi bulunmayan, daima ayıplayan, lâf getirip götürmeye koşan her kişiyi tanıma, onlara boyun eğme” (Kalem s. 10-11)
Bu konuda şu hadîs-i şerîf rivayet edilir: “Kovucu cennete giremez.” (Buhari) Bir hadîs-i şerîfte şöyle rivâyet edilir: Resûl-i Ekrem (s.a.v.) bir mezarlıktan geçerken kabirlerinde azâb gören iki kişinin sesini duyar. Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v.): “Bunlar azâb görüyorlar. Hem de azâb görmeleri korunulması zor, büyük bir şey için değildir, evet günâhları büyüktür. Biri bevlinden sakınmazdı. Diğeri de kovuculuk ederdi.” Sonra Resûlullâh (s.a.v.) yaprakları soyulmuş taze bir hurma dalı aldı. Dalı iki parça etti. Her birinin kabri üzerine birer parça dikti ve “Bunlar taze kaldıkça belki azâbları hafifler” dedi.
Kendisine bir söz getirilen ve senin hakkında falan şöyle şöyle söyledi diye çekiştirilen kişinin şu altı hususa dikkat etmesi gerektir: 1. Söz taşıyanı hemen tasdik etmemeli. Çünkü o fâsık bir gammazdır. Fasıkın haberi ise kabule şâyan değildir. 2. Onu jurnalcılıktan nehyetmeli ve ona nasihât etmeli, yaptığı işin çirkin olduğunu bildirmeli. 3. Allâh (c.c.) için ona, o kötü haline buğzetmeli. Zîra o Allâh (c.c.)’un lânetine uğramıştır. Allâh (c.c.) için buğzetmek vâciptir. 4. Hakkında konuşulan kimse için su-i zanna kapılmamalı. Çünkü Allâh (c.c.) kötü sanıdan nehyetmiştir. 5. Anlatılan mevzuun doğruluğunu araştırmaya kalkışmamalı. Zîra Allâhü Teâlâ kusurları araştırmayı yasaklamıştı 6. Kovucu için nehyettiği şeyi kendi nefsine revâ görmemeli. Yani nemmamın çekiştirmek istediğini başkalarına aktarmamalı.
(İmâm Şemsüddin ez-Zehebî,İslâm Şeriatinde Büyük Günâhlar, s.144-145)