Ucubdan sakınmak gerekir. Ucub, kişinin yaptığı âmeli kendinden bir meziyet bilmesi ve yaptığı amele, gözünde yüksek bir mevki vermesidir. Âmel ve ibâdeti ifâ edebilmenin Allâhü Teâlâ’nın tevfik ve ihsânıyla erişilen bir nimet olduğundan gafil olarak ve kendinden bilerek, onu güzel ve üstün bir iş olarak görmek ne kötüdür. Ucubun sebebi cehâlettir; ilâcı ise her şeyi yaratanın Allâhü Teâlâ olduğunu bilmektir.

Kin gütmekten, kin tutmaktan sakınmak gerekir. Kin, dünyalık bir sebepten ötürü bir kimseye incinip onu kalpten sevmeyi bırakıp, o kimseden nefret etmek ve ona düşmanlık beslemektir. Bu harâmdır fakat bir kimseyi yaptığı zulümlerden ötürü yahud günâh ve kötülüklerinden dolayı sevmemek güzeldir. Buna Allâh (c.c.) için gazâb etmek, O (c.c.)’un rızasını kazanmak niyetiyle kötü o şeye veya kişiye kızmak denir. Dünya zevklerini talepten sakınmak gerekir. Eğer dünya zevki harâmdan geliyor ise bu zevk ve eğlence de harâmdır. Dünyalık zevk helâl bir şeyden geliyor ise bu eğlence ve zevk haram değildir fakat helâl dahi olsa dünya zevklerine gönül ve onlara düşkünlük kötülenmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.): “Dünyayı sevmek bütün günahların başıdır” buyurmuştur. Dünya, Allâh (c.c.) katında kokuşmuş bir leş mesabesindedir ve Allâhü Teâlâ sevgisinin düşmanıdır. Çünkü kişiyi ibâdetten uzak düşürür. Bu sebeple dünya zevklerine dalan kimsenin cennetteki derecesi düşük olur. Dünya çile ve meşakkât yurdudur, burada zevk talep edip bunun peşinde koşmak ahmaklıktır. Zevk-i hakiki ancak cennettedir. Aklı olan kimsenin dünyaya gönül bağlamaması gerekir.(Ali Sadri Konevi, Keşfü’l Esrar fi Şerhi Risâle-i Birgivi, s.142)

Bir Yorum Bırak